GÜMRÜK "BİR KİŞİNİN DAHA" (İSMAİL SAPAN'IN) ÖLÜMÜNE SEBEP OLDU!..
65
YAŞINI DOLDURAMADAN KAHRINDAN KALP KRİZİ GEÇİREREK VEFAT EDEN İSMAİL SAPAN’A
ALLAHTAN RAHMET, YAKINLARINA SABIR DİLERİZ.
Gümrük
teşkilatında yıllardır çalışarak emekli olan ve sonra da Gümrük Müşavirlik
Belgesi alarak, emekli maaşına katkısı olsun diye ticari hayata atılan İsmail
Sapan, birçok meslektaşının uğradığı akıbete o da uğramıştır.
Gümrük
Müfettişlerinin acımasız raporları, teşkilatının meslektaşlarına sahip
çıkamaması, teşkilattaki birçok çalışanın karşılık beklemesi İsmail Sapan’ı
mağdur etmiş ve üzüntüsünün bedeli olarak kalp krizi geçirmesine sebebiyet
vermiştir.
Gümrük
Kanununun Müşavirlere uyguladığı Disiplin Cezası nedeniyle meslekten men edilen
İsmail Sapan, yıllarca hukuk savaşı vermiş, neticede suçsuz olduğu kanıtlanmış,
ancak aradan 13 sene geçmesine rağmen, yeniden mesleğe dönememiş, suçsuz olduğu
kanıtlanmasına rağmen, Müşavirlik belgesi iade edilmemiş, yoksulluğa ve
mahrumiyete devam etmesine göz yumulmuştur.
Karısı
ile İstanbul’da Şirin Evler semtinde rutubetli ve havasız bir göz odada bütün
umudu ile yaşam savaşı verirken, mesleğe dönebilmesinin mücadelesini yapmakta
idi.
“Param
yok, param olsa karnemi geri alabilirim, para yediremediğim için alamıyorum,”
diyerek dertlenen İsmail Sapan’ın bütün amacı, yeniden çok sevdiği mesleğine
dönerek, ekmek parası kazanmak, borçlarını ödemekti.
Başta
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı olmak üzere birçok dilekçe ile ilgili
mercilere müracaat etmiş, hepsinden olumsuz cevaplar almıştı. “Ben namusumla
çalıştım, rüşvet yemedim, malım mülküm yok, kaçakçılık yapmadım, mahkemelerden
aklandım, neden karnemi vermiyorlar” diye üzülmekte ve kahrolmakta idi.
Son
olarak İdare Mahkemesinde bir avukatın bütün masrafları karşılaması ile
tazminat davası açmış, mağduriyetini dile getirerek yılların kaybını belki
tazminat alarak kapatırım ümidi ile yaşamakta idi.
Çok
sevdiği İstanbul’da yaşamak istiyordu. Ancak, iş bulamıyor, maddi sıkıntı
içerisinde bocalıyordu. Netice de rutubetli ve havasız evinin kirasını dahi
ödeyemediğinden, eşinin memleketi Niğde’ye gitmek zorunda kaldı.
Meslektaşlarını
potansiyel suçlu olarak gören tek teşkilat herhalde Gümrük’tür. Gümrük
Müfettişlerinin ve Gümrükte çalışan memurların bilinçsizliği mi, yoksa başka
niyetlerinin olması mı, nedir, en basit şeylerden, mesela ihracatta kıymet
farkından, alt faturadan, ihracatı yapılan Libya’daki bir firmanın dahi yerinde
bulunamamasından, mahkemelere verilen Gümrük Müşavirlerinin olduğu
söylenmektedir. Bakanlığın suç
olmadığına dair örneğin, alt faturaların Gümrük Müşavirlerini ve Gümrük
memurlarını bağlamadığına dair yazı olmasına rağmen, müfettişlerin bunu suç sayarak
Gümrük Müşavirlerini mahkemelere verdiği de söylenmektedir.
Gümrük
maalesef bir meslektaşının daha ölümüne sebep olmuştur. Yıllardır, mağduriyet
içerisinde yaşayan ve mesleğine sudan sebeplerle dönemeyen İsmail Sapan, üzüntü
ve acıların artması nedeniyle, şeker hastası olmuş, damarları tıkanmış, ve
neticede kalp krizi geçirerek vefat etmiştir.
Kimseye
zararı olmayan, arkadaşları tarafından sevilen ve saygı duyulan İsmail Sapan’a
Allahtan rağmen diler, tüm teşkilatında başı sağ olsun, dostlarına ve ailesine
de sabırlar dileriz.
T.C.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI
SAYIN HAYATİ YAZICI
Sayın
Bakanım, Ben Gümrük teşkilatından emekli olup, eski 1615 sayılı Gümrük
Kanunundaki amir hükümlere göre de Gümrük Müşavirlik Belgesi almış
bulunmaktayım.
Emekli
olduktan sonra kurduğum Gümrük Müşavirlik Şirketinde çalışan elemanlar ile mükelleflerin
bizleri kullanmaya çalışmaları neticesinde, beyannameyi benim imzalamam ve
yasal sorumluluğun tarafımıza yüklenmesi neticesinde Bakanlık Merkez Disiplin
Kurulu ve gene Bakanlık Yüksek Disiplin Kurullarınca 4458 sayılı Gümrük
Kanununun Geçici 6/4. Maddesine göre Meslekten Çıkarma Cezası ile
Tarafıma
verilen bu ceza ile Gümrük Müşavirliği belgemin elimden alınması, şirketimin
kapanması ve benim gelirimin ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi olarak
her şeyimi kaybetmeme vesile olmuştur.
Ancak,
Bakanlık Disiplin Kurulları, benim gerçekten tarafıma isnat edilen konularda
suçlu olup olmadığımın somut delillerle ispatlandığını tespit etmeden bu
cezaları tarafıma vermiş ve benim her şeyimi kaybetmeme sebep olmuştur.
Sayın
Bakanım; Merkez Disiplin Kurulunun 11.09.2003 tarih ve 2003/73 sayılı kararı
ile 1 yıl süre ile geçici olarak mesleki faaliyetten alıkonuldum.
Ancak,tarafıma
disiplin cezası verilen bu suç adli makamlara intikal etmiş ve ben KüçükÇekmece
1. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava sonucunda Mahkemenin 11.11.2004 tarih
ve 2003/436 Esas sayılı kararıyla beraat etmiş bulunmaktayım.
Daha
sonra Merkez Disiplin Kurulu tekrar 11.09.2003 tarih ve 2003/58 sayılı kararı
ile 1 yıl süre ile geçici olarak mesleki faaliyetten men edilmem hususunda
disiplin cezası vermiş ise de, bu karara konu olay nedeniyle Bakırköy 1. Ağır
Ceza Mahkemesi’nin 2002/105 Esas sayılı dosyasıyla dava açılmış, yapılan
yargılama sırasında bilirkişi raporu lehime sonuçlanmış benim suçsuzluğum
belirtilmiştir.
Tarafıma
en ağır Disiplin Cezası 23.01.2004 tarih ve 2004/4 sayılı Yüksek Disiplin
Kurulunun meslekten sürekli olarak men kararı ile gelmiştir. Bu kararla artık
Gümrük Müşavirlik yapabilmem ortadan kaldırılmış ve ben sanki silah kaçakçılığı
veya eroin kaçakçılığı yapıp kaçakçılık kanununa göre yargılanıp hapis cezası
almış gibi addedilerek, çok ağır bir şekilde cezalandırılarak yaşam hakkım
elimden alınmıştır.
Halbuki,
bu karara konu olay nedeniylede hakkımda Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde
2003/64 Esas, 2005/154 Karar sayılı dosyasıyla dava açılmış, yapılan yargılama
sonucunda cezalandırılmam hususunda mahkemece “yeterli her türlü şüpheden uzak
kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, anlaşılmakla, mesnet suçtan
BERAATİNE” denilerek BERAATİME KARAR VERİLMİŞTİR.
SAYIN
BAKANIM: Bir kimseye isnat edilen suç ispatlanmadıkça kişi suçlu addedilemez
olduğu sizlerce de bilinmektedir.
Ayrıca:
Bununla beraber, ceza yargılaması sonunda suçun unsurlarının oluşmaması ya da
suçun o kişi tarafından işlenmediğinin saptanması gerekçesi ile beraat kararı
verilmiş ise, bu beraat kararının disiplin cezasına engel olacağı Danıştay
içtihatlarında kabul edilmektedir.
SAYIN
BAKANIM; tarafıma verilen ve beni maddi ve manevi mağdur eden disiplin
cezalarında kusurumun bulunmadığı ilgili mahkemelerin verdiği kararlar ile
ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Ben
Disiplin Kurulunun beni suçladığı 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun Geçici 6/3
maddesinin 2.ci fıkrasında belirtilen, görevini bağımsızlık, tarafsızlık ve
dürüstlükle yapmayan veya kusurlu olarak yapan ya da bu kanunda yer alan
mesleğin genel prensiplerine aykırı harekette bulunduğum hususundaki
suçlamalarını emekli bir gümrük memuru ve gümrük müşaviri olarak kabul
etmiyorum ve böyle bir husus da yoktur.
SAYIN
BAKANIM EN ÖNEMLİ HUSUS İSE İDARE MAHKEMESİNİN BİR MESLEKTAŞIM HUSUSUNDA VERMİŞ
OLDUĞU KARARDA ŞU İFADE YER ALMAKTADIR.
“DİĞER
TARAFTAN, GÖREVİNİ BAĞIMSIZLIK, TARAFSIZLIK VE DÜRÜSTLÜKLE, YAPMADIĞI VEYA
KUSURLU OLARAK YAPTIĞI YA DA BU KANUNDA YER ALAN MESLEĞİN GENEL PRENSİPLERİNE
AYKIRI HAREKETTE BULUNDUĞU İLERİ SÜRÜLEN GÜMRÜK MÜŞAVİRLERİNİN, GEÇİCİ OLARAK
MESLEKİ FAALİYETTEN ALIKOYMA CEZASI İLE CEZALANDIRILABİLMESİ İÇİN, CEZAYI
GEREKTİRECEK BU “FİİLLERİN” İŞLENDİĞİNİN SABİT OLMASI, HİÇBİR TEREDDÜTE MAHAL
BIRAKMAYACAK ŞEKİLDE HUKUKEN GEÇERLİ BİLGİ VE BELGELERLE SOMUT OLARAK ORTAYA
KONULMASI GEREKMEKTEDİR” DENİLEREK, “ BU HUSUSTA HUKUKEN GEÇERLİ NİTELİKTE
SOMUT BİR SAPTAMANIN OLMASI, GÜMRÜK MÜŞAVİRİNİN SADECE BEYANNAMEDE İMZASINDAN
DOLAYI BU ŞEKİLDE SUÇ İSNAT EDİLEREK CEZALANDIRILAMAYACAĞI” AÇIKÇA BELİRTİLMİŞ
VE
BU
HUSUSTA KARAR VERİLMİŞTİR.
SAYIN
BAKANIM;
Biz Gümrük Müşavirleri bu şekilde tarafımıza verilen Disiplin Cezaları
ile meslekten men edilerek, hiçbir surette ne şirket kurabiliyor, ne de bir
şirkete ortak olabiliyor ve de mesleğimiz olan Gümrük Müşavirliğini icra
edemeyerek, sanki çok büyük suç işlemişiz ve 4926 sayılı Kaçakçılık Kanununa
muhalefetten hapis cezaları almış gibi cezalandırılarak maddi ve manevi olarak
büyük mağduriyetler yaşıyor, yasal haklarımız ellerimizden alınıyor.
Biz
Gümrük Müşavirlik Belgesini Gümrük Kanununun bizlere tanıdığı haklar nedeniyle
Kanuna dayanarak alıyoruz. Bu Gümrük Müşavirlik belgemizin elimizden alınması
ise 4458 sayılı Gümrük Kanununun geçici 6. Maddesine istinaden alınmaktadır. Bu
husus da haksız yere bizleri mağdur etmektedir.
Sayın
Bakanım; bugüne kadar kimsenin üzerinde durmadığı hukuki bir konuya değinmek
istiyorum.
4458
sayılı Gümrük Kanunu’nun geçici 6. Maddesine göre 5 yılda üç kere disiplin
cezası alanlar meslekten çıkarılmaktadır. Burada şu hususa dikkat edilmesini
arz ediyorum. 5 yılda iki kere disiplin cezası alanlar 5. Yılın sonunda
affedilmekte ve ikinci 5 yılda da 2 kere disiplin cezası almalarına hak
verilmektedir. Bu da demektir ki, 5 yıl içinde 3 kere ceza alıp, bu beş yıl
içinde meslekten men edilenlerinde 5.ci yılın sonunda eğer ki Mahkemelerce Kamu
haklarından men edilme gibi bir cezaları yoksa, affedilmeleri ve karnelerinin
5.yılın sonunda iade edilmesi gerekmez mi?
Bana
verilen Disiplin cezalarının üzerinden 10 yıla yakın bir zaman geçmiştir. En
son verilen disiplin cezasının tarihi 2004 dür. Şimdi ise 2013 yılındayız.
Üstelik bana isnat edilen suçlardan da Mahkemelerce herhangi bir ceza tarafıma
verilmemiş olup, beraat etmiş bulunmaktayım.
Ayrıca; Bakanlığın 14.02.2011 tarih ve 3882 sayılı
dağıtımlı yazısında: 5607 sayılı kanunun 3.cü maddesinde yer alan kabahatlerden
birisini işleyen Gümrük Müşavirleri hakkında 4458 sayılı Gümrük Kanununun söz
konusu maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası verilmesinin mümkün olmadığı
belirtilmektedir.
Yani
5607 sayılı kanun gereği Müşavirin Kaçakçılık suçundan mahkûmiyet kararı almış
olması gerekmektedir.
Ancak hakkımda açılan davaların
tamamında kaçakçılıkla ilgili herhangi bir mahkûmiyet kararı verilmemesine
rağmen, Yüksek Disiplin Kurulunca Gümrük Müşavirlik belgem iptal edilerek,
mesleki faaliyetten men edilmiş bulunmaktayım. Mesleğimi icra edememem
nedeniyle, yıllardır maddi ve manevi sıkıntılara düşmüş, olağanüstü
mağduriyetler yaşamış bulunmaktayım. Halen de yaşamaktayım.
YUKARIDA ARZ ETTİĞİM SEBEPLERDEN DOLAYI MESLEKTEN MEN EDİLMEM
HUSUSUNDA TARAFIMA VERİLEN YÜKSEK DİSİPLİN KURULUNUN 23.01.2004 TARİH VE 2004/4
SAYILI KARARININ BAKIRKÖY 1.AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NİN 2003/64 ESAS, 2005/154
KARAR SAYILI DOSYASI İLE TARAFIMA İSNAD EDİLEN SUÇTAN DA BERAAT ETMEM NEDENİYLE
SÖZKONUSU DİSİPLİN CEZAMIN KALDIRILARAK GÜMRÜK MÜŞAVİRLİK BELGEMİN TARAFIMA
İADESİ HUSUSUNDA İTA AMİRİM OLARAK GEREĞİNE MÜSAADELERİNİZİ SAYGILARIMLA ARZ
EDERİM.
ADRES:
Fatih
Sultan Mehmet cad.
İlker
Yasin İş merkezi No:46
Kat
4 Daire 8 Kavacık-Beykoz
İstanbul. İSMAİL SAPAN
M/34/1128
T.C.
GÜMRÜK VE TİCARET
BAKANLIĞI
Gümrükler
Genel Müdürlüğü’ne
Üniversiteler Mah.
Dumlupınar Blv. No.151
Çankaya/ANKARA
İlgi:
a- 82858591- 161.02.02(GGM-M341128)
sayılı 23.12.2015 tarihli yazınız.
İlgi (a) da kayıtlı yazınız ile, konumun
detaylı bir şekilde incelenmeden, geçmiş dilekçelerimden de bahsedilerek, son
verdiğim 18.12.2015 tarihli dilekçeme istinaden, daha önceki dilekçelerime,
(b,d,f) de kayıtlı yazılarınız ile cevap verildiği bildirilmektedir.
Bilindiği üzere, Yüksek Disiplin Kurulu
Başkanlığı, 2003/22 dosya ve 2004/4 Karar no.lu, 23.01.2004 tarihli kararı ile
beni Meslekten Çıkarma Cezası ile cezalandırmıştır.
Bana isnat edilen konular ile ilgili
davalar açılmış, suçlamalar yapılmıştır. Ancak, gerek hakkımda açılan davalar
ve gerekse suçlamalar, ilgili Mahkemelerce değerlendirilmiş ve bütün davalardan
aklanmış, suçsuzluğum kanıtlanmış ve beraatım ile sonuçlanmıştır.
Yani, bugüne kadar tarafıma uygulanan tüm
Disiplin cezaları ile ilgili Mahkemelerden beraat etmiş ve suçsuz olduğum
kanıtlanmıştır. Bunlarla ilgili Mahkeme kararları Makamınıza verilmiştir.
Ayrıca, yürürlükteki kaçakçılığın Men ve
Takibine Dair Kanun hükümlerine göre kaçakçılık suçundan mahkumiyet kararı
kesinleşen meslek mensuplarına, meslekten çıkarma cezası verilir, denmektedir.
Herhangi bir ceza almamama rağmen beni
meslekten men etmek, ne yasalara ve ne de İnsan haklarına uygun olmayıp, beni
ebedi mahkum durumuna düşürerek, ekmeğimin elimden alınması ve maddi sıkıntı
içerisinde yaşamama mahkum edilmemin hakkaniyete uygun olmadığı kanaatindeyim.
Ayrıca; Anayasamızın 38. Maddesi: Kimse
işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı
cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan
cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
Demektedir.
Sayın yetkililer Anayasamızın 38.
Maddesinde belirtildiği gibi, suçum olmamasına rağmen 1615 sayılı Gümrük
Kanununa göre tarafıma verilmiş olan Müşavirlik belgemin, İdari Disiplin cezası
ile tamamen meslekten men edilerek, benim ve ailemin rızkının yok edilmesi
İnsan haklarına ve Anayasamıza aykırı değil midir?
Bilindiği üzere Mahkemelerce
suçsuzluğum kanıtlanmış, ancak, Disiplin Kurulu, uyarı, kınama, ihtar gibi daha
hafifletici ceza yerine en son ve en son ağır cezaya hükmetmiş, anayasanın bu
maddesine aykırı olarak bir insanın ekmeği ile oynamış, açlığa ve yokluğa sevk
eden meslekten men edilme cezası vermiştir.
Bu hususlar insan haklarına ve
anayasamıza aykırı bir davranıştır. Benim hiçbir suçum olmadığı mahkeme
kararları ile sabit olup, ayrıca adli sicil kaydımda da belirtilmiştir.
Sonuç olarak, yukarıda arz ettiğim
hususlar dikkate alınarak, tarafıma uygulanan haksız Disiplin cezasının
kaldırılarak, daha fazla mağduriyetime sebep verilmemesi için Müşavirlik
Belgemin tarafıma iadesi hususunda gereğini müsaadelerinize saygılarımla arz
ederim.
Adresim:
Sakarya
caddesi Ertuğ iş merkezi
No.
17/ 45. Kat 4. Kızılay/Ankara İSMAİL SAPAN
T.C.
BAŞBAKANLIK
GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI
Gümrükler Genel
Müdürlüğü
Sayı : B.02.1.GÜM.0.06.00.18.549-2565
Konu : İmalatçı Listeleri
05.01.2006 / 00504
GÜMRÜK VE MUHAFAZA
BAŞMÜDÜRLÜĞÜNE
İlgide
kayıtlı talimatımızda özetle, ihraç eşyasına ait gümrük beyannamesi üzerinde
yer alan imalatçı firma bilgisinin düzeltilmesi, değiştirilmesi veya beyanname
üzerinde bulunmayan bu bilginin ihracat gerçekleştikten sonra beyannameye
eklenmesi yönündeki taleplerin gümrük idarelerince karşılanmaması gerektiği
belirtilmişti.
Müsteşarlığımıza
yapılan başvurularda bir kısım ihracatçıların çok sayıda imalatçı firmadan
ihraç kaydıyla satın aldıkları malları tek gümrük beyannamesi ile ihraç
ettikleri belirtilerek imalatçı/tedarikçi firmaların adlarının yer aldığı
beyanname eki listelerin ibraz edildiği şekliyle gümrük idaresi tarafından
onaylanması talep edilmektedir.
Bilindiği
üzere, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na bağlı Gümrük Yönetmeliği’nin 119. maddesi uyarınca gümrük
beyannamesi ile birlikte eşyanın faturasının ibrazı zorunludur. Söz konusu
Yönetmelik maddesinde ayrıca, gümrük işlemleri sırasında gümrük beyannamesi
ekinde aranılan diğer belgeler sıralanmış; ayrıca Yönetmeliğin 120 ila 123 üncü
maddelerinde gümrük beyannamesine eklenen belgelere ilişkin ayrıntılı hükümlere
yer verilmiştir. Anılan Yönetmelik maddelerinde ve bu maddelerin uygulama usul
ve esaslarına ilişkin Müsteşarlığımız düzenlemelerinde ihracat sırasında gümrük
beyannamesine ihraç eşyasının imalatçısı/tedarikçisi olan firmaları gösterir
bir liste eklenmesini gerektiren bir tasarruf yer almamaktadır.
İhracata
ilişkin gümrük beyannamesi üzerinde beyan edilen ve beyannameye eklenen
belgelerde kayıtlı olan bilgiler arasında ihraç eşyasının
imalatçısı/tedarikçisi olan firma bilgileri yer almamakta ve tek tip gümrük
beyannamesi üzerinde ”imalatçı firma” bilgisinin kaydedilmesine münhasır bir
alan bulunmamaktadır. İhracatçı firmaların isteğine bağlı olarak, gümrük
beyannamesinin “Ek Bilgi, Sunulan Belge ve Ön İzinler” başlıklı 44 no’lu
sütununa imalatçı firma bilgilerinin kaydedilmesi mümkün olmakla birlikte; bu
bilginin gerçekliğinin veya doğruluğunun teyit edilebilmesi için firmanın mali
kayıtlarının incelenmesi gerekli olduğundan, söz konusu bilginin ihracat
işlemleri sırasında gümrük idaresi tarafından doğrulanmasına imkan
bulunmamaktadır.
Öte
yandan, vergi iade ve mahsup taleplerinin karşılanmasında karşılaşılan
sorunların Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) nezdinde gündeme
getirilmesi; ayrıca ihraç eşyası ile bu eşyayı imal/tedarik eden firma
arasındaki illiyet bağının ihracatçı firmanın mali kayıtları üzerinden teyit
edilmesine yönelik düzenlemelerin de anılan Bakanlık tarafından yerine
getirilmesinin gerekli olduğu; imalatçı/tedarikçi firmaların isimlerinin yer
aldığı listede kayıtlı bilgilerin gümrük idaresi tarafından doğrulanmasının ve
onaylanmasının mümkün olamayacağı; ihraç eşyasının imalatçısı veya tedarikçisi
olan firmaları gösterir listelerin gümrük idarelerince onaylanmasının
Müsteşarlığımızca uygun görülmediği yönündeki görüşlerimiz aynı tarihli yazımız
ile anılan Bakanlığa da bildirilmiştir.
Bu
çerçevede, ihracat sırasında gümrük idaresine ibraz edilen ve ihraç eşyasının
imalatçısı/tedarikçisi olan firmaların ünvanlarını gösteren listelerin gümrük
idarelerince onaylanmaması gerekmektedir.
Bilgi
ve gereğini rica ederim.
Umman
HAMİTOĞULLARI
Genel
Müdür V.
DAĞITIM : Tüm
Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüklerine
T.C.
BAŞBAKANLIK
GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI
Gümrükler Genel
Müdürlüğü
Sayı :B.02.1.GÜM.0.06.00.18.549-2565 ANKARA
Konu :İmalatçı Firma Bilgisi
28.07.2005 / 19294
GÜMRÜK VE MUHAFAZA
BAŞMÜDÜRLÜĞÜNE
Müsteşarlığımıza
intikal eden olaylardan, 16.06.2003 tarihli, 2003/12 sayılı Genelgemiz uyarınca
ihracatçılar tarafından yapılan imalatçı firma bilgisinin düzeltilmesi,
sonradan eklenmesi yönündeki taleplerinin karşılanmadığı halde Gümrük
Kanunu’nun 241/1. maddesi uyarınca usulsüzlük
cezası uygulandığı veya uygulanmak istendiği anlaşılmıştır.
Bilindiği
üzere, ilgide kayıtlı yazımız ile ihraç eşyasının hangi firma tarafından imal
edildiğinin tespit edilmesi ve/veya ispatlanması, gümrük idaresinin görev ve
sorumluluk alanına girmediği, Gümrük Mevzuatı uyarınca, ihraç eşyasının imalatını
gerçekleştiren firmaya ilişkin bilgi ve belgelerin, ilgili gümrük idaresi
tarafından ihracat gümrük işlemleri sırasında aranması gereken zorunlu bilgi ve
belgeler arasında yer almadığı; bu doğrultuda, tek tip gümrük beyannamesi
üzerinde “imalatçı firma” bilgisinin kaydedilmesine münhasır bir alan
bulunmadığı, ihracatçı firmaların isteğine bağlı olarak, gümrük beyannamesinin
“Ek Bilgi Sunulan Belge ve Ön İzinler” başlıklı 44 no’lu sütununa imalatçı
firma bilgilerini kaydedilmesi mümkün olmakla birlikte; bu bilginin gümrük
idaresince teyit edilmesi imkanı bulunmadığı, bu çerçevede ihraç eşyasına ait
gümrük beyanname üzerinde yer almış imalatçı firma bilgisinin düzenlenmesi,
değiştirilmesi veya beyanname üzerinde olmayan bu bilginin ihracat gerçekleştikten
sonra beyannameye eklenmesi yönündeki taleplerin gümrük idareleri tarafından
karşılanmaması yönünde tüm Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüklerine talimat
verilmiştir.
Bu itibarla, gümrük idaresi tarafından teyit
edilmesi mümkün olmayan imalatçı firma bilgisinin düzeltilmesi, değiştirilmesi
veya beyannamede
olmayan bu bilginin, sonradan eklenmesine yönelik düzeltme taleplerinin
karşılanmaması gerekmekte, dolaysıyla 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 241/1.
maddesinin tatbikine gerek bulunmamaktadır.
Bilgi
ve gereğini rica ederim.
Sezai
UÇARMAK
Gümrükler
Genel Müdür V.