Agâh Oktay GÜNER
Yeni bir Orta Doğu kuruluyor. Osmanlı Devletimize son veren
anlaşmaların ortaya çıkardığı devletler yıkılıyor, bunları şekillendirecek yeni
gelişmeler ufukta sergileniyor. ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile yerle
bir ettiği Libya'dan Suriye'ye kadar olan bölge tam bir viranelik halinde.
Milyonlarca insan ölmüş, sakat kalmış, medeniyet ve insanlık adına ne varsa
yerle bir edilmiştir. Evlerinden yurtlarından olanların facialarını her gün
medyadan izliyoruz. AKP iktidarında Türkiye ne yazık ki dış politika konusunda
fevkalade yetişmiş kadrolara sahip Dışişleri Bakanlığı'nı elinin tersiyle
itelemiştir. O günün Başbakanı başından itibaren gördüğümüz "Tek
Adam" siyasetiyle düne dayanmayan ve yarını görmeyen sadece günlük
dış politika izlemiştir.
***

1- En
son gelişmeden başlayalım, İsrail üyesi olmadığı NATO'da Türkiye'nin vetosunu
kaldırması sayesinde artık büro sahibidir. İsrail, "İslamcı
terör"le mücadele gerekçesiyle NATO'nun ortağı haline geldi. Bir soğuk
savaş dönemi kurumu olan NATO'nun İsrail ile yakınlaşmasındaki en büyük
destekçisi Batı basınına göre "One Minute" göstericisi AKP
iktidarıdır. NATO, İsrail'in NATO karargahında temsilcilik açma talebine olumlu
cevap verdi. Türkiye'nin vetosunu kaldırmasının ardından İsrail'in NATO
karargahında temsilcilik açması onaylandı.
2- İsrail
ile dış ticaret hacmi iki katını aşmıştır. Türkiye'nin bütün komşularıyla dış
ticareti gerilerken, sadece İsrail'le olan ticaret artış göstermiştir.
3- İngiliz
Financial Times Gazetesinin yazdığına göre İsrail, son aylarda ihtiyacı olan
petrolün yaklaşık %77'sini Türkiye üzerinden Irak Kürtlerinden almaktadır.
İsrail'in ithal ettiği petrolün dörtte üçü Türkiye üzerinden gelen Kuzey Irak
petrolüdür.

Bütün bunlar olurken Orta Doğu'da çatışmalar devam ediyor. ABD kazandığı lanet
ve düşmanlık sebebiyle Suriye'ye asker göndermiyor. Sadece hava harekatı
yapıyor. Orta Doğu'nun büyük tilkisi İngiltere olanları perde arkasında
yönlendiriyor, İsrail görünüşte tam siperdedir. Yabancı basında takip
edebildiğimiz Dünya Siyonist Dergisi Kivunim'de yayınlanan İsrail planında yer
alan görüşler tartışmasız bir şekilde gerçekleşiyor. Bu planlara göre İsrail'in
Orta Doğu'daki yeni stratejisi; etnik ve mezhep farklılıkları temelinde
Müslüman ülkelerin iç savaşa kışkırtılarak kırdırılması, parçalanması ve
İsrail'le ittifaklar kurulması esasına dayanıyor.
***
İsrail'in uzun vadede Doğu Cephesinde bir numaralı hedefi Suriye'dir. Sonra
Suriye ve Irak'ın Lübnan'da olduğu gibi etnik ve dini bölgelere ayrılmasıdır.
Suriye etnik ve dini yapısına dayanılarak tıpkı Lübnan'da olduğu gibi bir kaç
eyalete bölünecek ve kıyıda Şii, Halep Bölgesinde Sünni, Şam'da Kuzey komşusuna
düşman olan diğer bir Sünni eyalet kurulacaktır. Bu gelişmeler uzun vadede
barış ve güvenlik için İsrail'in garantisi olacaktır.
Görüldüğü gibi İsrail; beğenin beğenmeyin, dostu veya düşmanı olun tam bir
devlettir.Coğrafyasına, insanına, millî menfaatlerine sahiptir. Toplumun
her işi, toplum çapında atılacak her adım, her yatırım en az 50 yıl sonrası
düşünülerek alınan kararlarla şekillenir. İsrail'de müthiş bir tarih şuuru
vardır. Museviliğe, İsrail devletine zarar verenler asla affedilmez. Pek
çok örnekte gördüğümüz gibi bu tipler dünyanın neresine kaçarsa kaçsın aranır,
bulunur ve cezalandırılır. Ya biz ne haldeyiz? Çok yazdım, çok söyledim. Irak
ve Suriye Türkmenlerine hiç bir zaman gerektiği ölçüde sahip olamadık. Onlar
katledilirken Türkiye seyirci kaldı. Gelecek kuşaklar ve tarih bu tavrı
affetmeyecektir. Ege'de Yunanlar bize ait adalara teker teker çıkıyor, bayrak dikiyor,
kilise inşa ediyor. Bunun sonucu, Yunanistan'ın vizesi olmadan Ege Denizi'ne
çıkamaz hale geleceğiz. Devlet olmaktan kastım bu. İşte, günü birlik
politikalarla idare edilen Türkiye'nin perişanlığı ve uzun vadeli planlarla
ilerleyen İsrail'in başarılı hali... [agahoktayguner@hotmail.com ]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder