18 Şubat 2014 Salı

İsmail SAPAN (Gümrük Müşaviri)'ın "GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI SAYIN HAYATİ YAZICI" ya açık mektup'u

T.C
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI
SAYIN HAYATİ YAZICI
Sayın Bakanım, Ben Gümrük teşkilatından emekli olup, eski 1615 sayılı Gümrük Kanunundaki amir hükümlere göre de Gümrük Müşavirlik Belgesi almış bulunmaktayım.
Emekli olduktan sonra kurduğum Gümrük Müşavirlik Şirketinde çalışan elemanlar ile mükelleflerin bizleri kullanmaya çalışmaları neticesinde, beyannameyi benim imzalamam ve yasal sorumluluğun tarafımıza yüklenmesi neticesinde Bakanlık Merkez Disiplin Kurulu ve gene Bakanlık Yüksek Disiplin Kurullarınca 4458 sayılı Gümrük Kanununun Geçici 6/4. Maddesine göre Meslekten Çıkarma Cezası ile
Cezalandırıldım.
Tarafıma verilen bu ceza ile Gümrük Müşavirliği belgemin elimden alınması, şirketimin kapanması ve benim gelirimin ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi olarak her şeyimi kaybetmeme vesile olmuştur.
Ancak, Bakanlık Disiplin Kurulları, benim gerçekten tarafıma isnat edilen konularda suçlu olup olmadığımın somut delillerle ispatlandığını tespit etmeden bu cezaları tarafıma vermiş ve benim her şeyimi kaybetmeme sebep olmuştur.
Sayın Bakanım; Merkez Disiplin Kurulunun 11.09.2003 tarih ve 2003/73 sayılı kararı ile 1 yıl süre ile geçici olarak mesleki faaliyetten alıkonuldum.
Ancak, tarafıma disiplin cezası verilen bu suç adli makamlara intikal etmiş ve ben KüçükÇekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava sonucunda Mahkemenin 11.11.2004 tarih ve 2003/436 Esas sayılı kararıyla beraat etmiş bulunmaktayım.
Daha sonra Merkez Disiplin Kurulu tekrar 11.09.2003 tarih ve 2003/58 sayılı kararı ile 1 yıl süre ile geçici olarak mesleki faaliyetten men edilmem hususunda disiplin cezası vermiş ise de, bu karara konu olay nedeniyle Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2002/105 Esas sayılı dosyasıyla dava açılmış, yapılan yargılama sırasında bilirkişi raporu lehime sonuçlanmış benim suçsuzluğum belirtilmiştir.
Tarafıma en ağır Disiplin Cezası 23.01.2004 tarih ve 2004/4 sayılı Yüksek Disiplin Kurulunun meslekten sürekli olarak men kararı ile gelmiştir. Bu kararla artık Gümrük Müşavirlik yapabilmem ortadan kaldırılmış ve ben sanki silah kaçakçılığı veya eroin kaçakçılığı yapıp kaçakçılık kanununa göre yargılanıp hapis cezası almış gibi addedilerek, çok ağır bir şekilde cezalandırılarak yaşam hakkım elimden alınmıştır.
Halbuki, bu karara konu olay nedeniylede hakkımda Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2003/64 Esas, 2005/154 Karar sayılı dosyasıyla dava açılmış, yapılan yargılama sonucunda cezalandırılmam hususunda mahkemece “yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, anlaşılmakla, mesnet suçtan BERAATİNE” denilerek BERAATİME KARAR VERİLMİŞTİR.
SAYIN BAKANIM:
Bir kimseye isnat edilen suç ispatlanmadıkça kişi suçlu addedilemez olduğu sizlerce de bilinmektedir.
Ayrıca: Bununla beraber, ceza yargılaması sonunda suçun unsurlarının oluşmaması ya da suçun o kişi tarafından işlenmediğinin saptanması gerekçesi ile beraat kararı verilmiş ise, bu beraat kararının disiplin cezasına engel olacağı Danıştay içtihatlarında kabul edilmektedir.
SAYIN BAKANIM; tarafıma verilen ve beni maddi ve manevi mağdur eden disiplin cezalarında kusurumun bulunmadığı ilgili mahkemelerin verdiği kararlar ile ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Ben Disiplin Kurulunun beni suçladığı 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun Geçici 6/3 maddesinin 2.ci fıkrasında belirtilen, görevini bağımsızlık, tarafsızlık ve dürüstlükle yapmayan veya kusurlu olarak yapan ya da bu kanunda yer alan mesleğin genel prensiplerine aykırı harekette bulunduğum hususundaki suçlamalarını emekli bir gümrük memuru ve gümrük müşaviri olarak kabul etmiyorum ve böyle bir husus da yoktur.
SAYIN BAKANIM EN ÖNEMLİ HUSUS İSE İDARE MAHKEMESİNİN BİR MESLEKTAŞIM HUSUSUNDA VERMİŞ OLDUĞU KARARDA ŞU İFADE YER ALMAKTADIR.
“DİĞER TARAFTAN, GÖREVİNİ BAĞIMSIZLIK, TARAFSIZLIK VE DÜRÜSTLÜKLE, YAPMADIĞI VEYA KUSURLU OLARAK YAPTIĞI YA DA BU KANUNDA YER ALAN MESLEĞİN GENEL PRENSİPLERİNE AYKIRI HAREKETTE BULUNDUĞU İLERİ SÜRÜLEN GÜMRÜK MÜŞAVİRLERİNİN, GEÇİCİ OLARAK MESLEKİ FAALİYETTEN ALIKOYMA CEZASI İLE CEZALANDIRILABİLMESİ İÇİN, CEZAYI GEREKTİRECEK BU “FİİLLERİN” İŞLENDİĞİNİN SABİT OLMASI, HİÇBİR TEREDDÜTE MAHAL BIRAKMAYACAK ŞEKİLDE HUKUKEN GEÇERLİ BİLGİ VE BELGELERLE SOMUT OLARAK ORTAYA KONULMASI GEREKMEKTEDİR” DENİLEREK, “ BU HUSUSTA HUKUKEN GEÇERLİ NİTELİKTE SOMUT BİR SAPTAMANIN OLMASI, GÜMRÜK MÜŞAVİRİNİN SADECE BEYANNAMEDE İMZASINDAN DOLAYI BU ŞEKİLDE SUÇ İSNAT EDİLEREK CEZALANDIRILAMAYACAĞI” AÇIKÇA BELİRTİLMİŞ VE
BU HUSUSTA KARAR VERİLMİŞTİR.
SAYIN BAKANIM;
Biz Gümrük Müşavirleri bu şekilde tarafımıza verilen Disiplin Cezaları ile meslekten men edilerek, hiçbir surette ne şirket kurabiliyor, ne de bir şirkete ortak olabiliyor ve de mesleğimiz olan Gümrük Müşavirliğini icra edemeyerek, sanki çok büyük suç işlemişiz ve 4926 sayılı Kaçakçılık Kanununa muhalefetten hapis cezaları almış gibi cezalandırılarak maddi ve manevi olarak büyük mağduriyetler yaşıyor, yasal haklarımız ellerimizden alınıyor.
Biz Gümrük Müşavirlik Belgesini Gümrük Kanununun bizlere tanıdığı haklar nedeniyle Kanuna dayanarak alıyoruz. Bu Gümrük Müşavirlik belgemizin elimizden alınması ise 4458 sayılı Gümrük Kanununun geçici 6. Maddesine istinaden alınmaktadır. Bu husus da haksız yere bizleri mağdur etmektedir.
Sayın Bakanım; bugüne kadar kimsenin üzerinde durmadığı hukuki bir konuya değinmek istiyorum.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun geçici 6. Maddesine göre 5 yılda üç kere disiplin cezası alanlar meslekten çıkarılmaktadır. Burada şu hususa dikkat edilmesini arz ediyorum. 5 yılda iki kere disiplin cezası alanlar 5. Yılın sonunda affedilmekte ve ikinci 5 yılda da 2 kere disiplin cezası almalarına hak verilmektedir. Bu da demektir ki, 5 yıl içinde 3 kere ceza alıp, bu beş yıl içinde meslekten men edilenlerinde 5.ci yılın sonunda eğer ki Mahkemelerce Kamu haklarından men edilme gibi bir cezaları yoksa, affedilmeleri ve karnelerinin 5.yılın sonunda iade edilmesi gerekmez mi?
Bana verilen Disiplin cezalarının üzerinden 10 yıla yakın bir zaman geçmiştir. En son verilen disiplin cezasının tarihi 2004 dür. Şimdi ise 2013 yılındayız. Üstelik bana isnat edilen suçlardan da Mahkemelerce herhangi bir ceza tarafıma verilmemiş olup, beraat etmiş bulunmaktayım.
Ayrıca;  Bakanlığın 14.02.2011 tarih ve 3882 sayılı dağıtımlı yazısında: 5607 sayılı kanunun 3.cü maddesinde yer alan kabahatlerden birisini işleyen Gümrük Müşavirleri hakkında 4458 sayılı Gümrük Kanununun söz konusu maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası verilmesinin mümkün olmadığı belirtilmektedir.
Yani 5607 sayılı kanun gereği Müşavirin Kaçakçılık suçundan mahkûmiyet kararı almış olması gerekmektedir.
Ancak hakkımda açılan davaların tamamında kaçakçılıkla ilgili herhangi bir mahkûmiyet kararı verilmemesine rağmen, Yüksek Disiplin Kurulunca Gümrük Müşavirlik belgem iptal edilerek, mesleki faaliyetten men edilmiş bulunmaktayım. Mesleğimi icra edememem nedeniyle, yıllardır maddi ve manevi sıkıntılara düşmüş, olağanüstü mağduriyetler yaşamış bulunmaktayım. Halen de yaşamaktayım.
SAYIN BAKANIM;
YUKARIDA ARZ ETTİĞİM SEBEPLERDEN DOLAYI MESLEKTEN MEN EDİLMEM HUSUSUNDA TARAFIMA VERİLEN YÜKSEK DİSİPLİN KURULUNUN 23.01.2004 TARİH VE 2004/4 SAYILI KARARININ BAKIRKÖY 1.AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NİN 2003/64 ESAS, 2005/154 KARAR SAYILI DOSYASI İLE TARAFIMA İSNAD EDİLEN SUÇTAN DA BERAAT ETMEM NEDENİYLE SÖZKONUSU DİSİPLİN CEZAMIN KALDIRILARAK GÜMRÜK MÜŞAVİRLİK BELGEMİN TARAFIMA İADESİ HUSUSUNDA İTA AMİRİM OLARAK GEREĞİNE MÜSAADELERİNİZİ SAYGILARIMLA ARZ EDERİM.
ADRES:
Fatih Sultan Mehmet cad.
İlker Yasin İş merkezi No:46
Kat 4 Daire 8 Kavacık-Beykoz
İstanbul.                                                                             İSMAİL SAPAN
                                                                                                                     M/34/1128                          

10 Şubat 2014 Pazartesi

İGİAD; Türkiye, İktisadi Girişim ve İş Ahlâkı Derneği, Duyuru ve Davet


BASIN BÜLTENİ

Tüm Türkiye’yi saran ve ülke ekonomimize direkt etki eden gündemdeki konular ışığında, “Küresel dinamikler ve Türkiye Ekonomisi” Paneli yapılıyor…

Türkiye İktisadî Girişim ve İş Ahlâkı Derneği (İGİAD), 2013 yılında ekonomi alanında yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, gündemdeki gelişmeler ışığında 2014 yılından da beklentilerini masaya yatırıyor…

Konusunda uzman konuşmacıların katılımıyla İstanbul Ticaret Üniversitesi Eminönü Kampüsü’nde gerçekleştirilecek panelde Gezi parkı olayları, 17 Aralık süreci ve Merkez Bankası’nın kararlarının ülke ekonomisine yansımaları, küresel finans odaklarının rolü ve çıkış yolları gibi konulara da yer verilecektir.
Prof. Dr. Kerem Alkin’in yönetiminde gerçekleşecek panelin diğer konuşmacıları    Dr. Cemil Ertem ve Hikmet Baydar.,

PROGRAMIN DETAYLARI

Panel:
Türkiye Ekonomisi: 2013 Değerlendirmesi ve 2014'ten Beklentiler

Yer:
İstanbul Ticaret Üniversitesi / Eminönü Kampüsü

Tarih:
12 Şubat 2014 - Çarşamba

Moderatör:
Prof. Dr. Kerem ALKİN (İstanbul Ticaret Üniversitesi)

Konuşmacılar:
Dr. Cemil ERTEM (Anka Teknoloji Üniversitesi Hazar Stratejik Araştırmalar Enstitüsü)
Hikmet BAYDAR (Ekonomist – Danışman / 3. Göz Danışmanlık)

Program:
18.30 - 19.00    İkram
19.00 - 19.15    İGİAD YK Başkanı Şükrü ALKAN’ın Selamlama Konuşmaları
19.15 - 19.45    İTİCÜ Rektörü Prof. Dr. Nazım EKREN’in konuşması
19.45 – 21.00   Ekonomi Değerlendirme Paneli


10.02.2014

3 Şubat 2014 Pazartesi

Sayın Bakanlık yetkilileri, konuları bir kerede bu yönden araştırıp, ona göre gereken tedbirleri alırsanız birçok Gümrük Müşavirinin mağduriyetini önlemiş olursunuz.

T.C
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞINA
Bilindiği üzere 4458 sayılı Gümrük Kanununun 65-1/b maddesinde, gümrük idarelerinin beyanın doğruluğunu araştırmak üzere eşyayı muayene edebileceği ve ayrıntılı muayene veya tahlil amacıyla numune alabileceği belirtilmektedir.
Buna itirazımız yok. İsterse gümrük idaresi bunu yapar. Ancak bu uygulama her eşyaya yapılmamaktadır. 65 yaşını geçti diye Beyannameleri imzalayan Gümrük Müşavirlerinin her imzaladığı beyannamelerinin kırmızı hatta sevk edilmesini anlamak mümkün değil. Acaba 65 yaşını geçenlerin zekâları mı geriliyor. Bu husus ne insan haklarına ve nede hukuka uygun değildir. Allaha şükür zekâmızın da, hafızamızın da yerinde olduğu aldığımız hastane raporu ile kanıtlanmıştır.
Ayrıca 07.10.2009 tarihli ve 27369 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Gümrük Yönetmeliğinin 180.maddesinde “Beyanın kontrol türü ve kontrolle görevli memur, bilgisayar sistemi tarafından risk kriterlerine göre belirlenir” denilmektedir.
“Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca uluslararası ticaretin yasal zeminde gerçekleşmesi amaç ve hedefi doğrultusunda, bir taraftan ticareti kolaylaştırma yönünde düzenlemeler ve uygulamalar yapılırken diğer taraftan yasadışı ticareti engelleme gibi önemli bir görev de yerine getirilmektedir.
Bu kapsamda gümrük idaresindeki işlemlerin mümkün olduğu ölçüde hızlanması, idarelerdeki yığılmaların önlenmesi ve dış ticaret erbabına kaliteli ve hızlı hizmet sunulması amacıyla risk analizi ve hedefleme teknikleri kullanılmaktadır.” Denilmektedir.
Çok güzel, kaliteli ve hızlı hizmet sunulması hedeflenmiş. O zaman neden 65 yaşın üzerindekilerin her imzaladıkları beyanname muhteviyatı eşyalar kırmızı hatta düşüyor.
Bakanlık bu kararları alırken gümrüklerde muayene memurlarının keyfi tutumlarını göz önüne alıyor mu acaba. Muayene memuru eşyayı muayene edebilmek için 50-60 km. uzaklıkta antrepoya gidiyor. Her eşyaya mesai yatırılıyor.  Masraf artıyor. Muayene memuru bugün işim çok yarın beyannameyi kapatırım dediğinde de eşyanın gitmesi birgün gecikiyor. Burada hız değil yavaşlama söz konusudur.
Biz 65 yaş ve üzeri olan Gümrük Müşavirleri ile bu nedenlerden dolayı kimse çalışmak istemiyor. Peki, bizim suçumuz mu yaşlanmak. Allaha şükür akımızda yerinde.
Ayrıca Bakanlık:
“Bu nedenle gümrük mevzuatının doğru bir şekilde uygulanmasını engelleyen, ülkenin mali çıkarlarını tehlikeye düşüren ya da diğer şekillerde bir tehdit oluşturan olayların ortaya çıkma ihtimali dikkate alınarak, risklerin sistematik olarak tanımlanması ve en aza indirilmesi için gerekli olan önlemlerin uygulanması amacıyla ulusal ve uluslararası kaynak ve stratejilere dayanılarak veri ve bilgiler toplanmaktadır.
Toplanan bu veri ve bilgilerin risk analizi ve değerlendirilmesi yapılmakta, buna göre alınacak önlemler belirlenmekte ve uygulanması sağlanmakta, ayrıca bu sürecin işleyiş ve sonuçları düzenli olarak izlemekte ve gözden geçirilmektedir.
Bakanlık Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğünce bilgisayarlı veri işleme teknikleri kullanılarak yapılan risk analizi ve değerlendirmesi sonucunda, risk kriterleri ile öncelikli gümrük kontrol alanları veya işlemleri belirlenmektedir.
Bu süreç sonucunda riskli görülen işlemler bilgisayar sistemi üzerinden yönlendirilmektedir. Gümrük kontrolleri de bu doğrultuda gerçekleştirilmektedir.
Ayrıca, “rastgele” olarak da gümrük kontrolleri yapılmaktadır. Böylece gerçekleştirilen gümrük kontrollerinde etkinlik ve seçicilik sağlanmaktadır“ denilmektedir.
Bilindiği üzere Gümrüğe İthal edilmek veya ihraç edilmek üzere sunulan beyannameler, bilgisayardaki risk kriterlerine göre kırmızı, sarı, mavi gibi yönlendirilmektedir. Sarı hatta muayene memuru eşyayı muayene etmeden kapatırken, Kırmızı hatta eşya muayene edilmektedir.
Hal böyle iken, Gümrük Müşavirlik Şirketlerinde Gümrük Müşaviri olarak görev yapmakta olan Gümrük Müşavirlerinin de yaşlarına göre riskli oldukları herhalde bilgisayarlara yükleniyor ki imzalanan beyannamelerin % 90 ı Kırmızıya düşüyor.
Ayrıca, gümrük işlemleri esnasında yapılan ufak tefek hatalardan dolayı G.K.nunun 241. Maddesine göre verilen para cezaları da kıstas kabul edilerek, para cezası verilen şirketler ve gümrük müşavirleri de sakıncalı sınıfına alınıyormuş ve beyannameler, muayene edilmek üzere kırmızıya sevk ediliyor.
Gümrük ayrıca konuları kendi açısından yorumlayarak, Gümrük Müşavirlerini ve firmaları peşin yargıyla potansiyel suçlu gibi görmektedir.
Birçok meslektaşımız mahkemelere düşürülmekte, mahkemelerden suçsuz oldukları kanıtlansa bile disiplin cezaları verilerek onları suçlu görmektedir Bakanlık.
“sen her şeyi bileceksin” mantığı ile her konuda Gümrük Müşavirleri suçlanmakta ve ekmekleri ellerinden alınmaktadır.
Çoğunlukla Gümrük Müşavirleri artık imza atmaktan korkmaktalar. Temmuzda yeni çıkan Ticaret Kanununa göre tek kişi şirket kurabilecektir. Bu durumda birçok firma bünyelerinde pasif olarak çalışan Gümrük Müşavirlerinin işine son verecektir.
“Sen imza atmıyorsun, ben sana neden para ödeyeyim” diyecektir.
Bu insanların durumu ne olacaktır?
Sayın Bakanlık yetkilileri, konuları bir kerede bu yönden araştırıp, ona göre gereken tedbirleri alırsanız birçok Gümrük Müşavirinin mağduriyetini önlemiş olursunuz.

Saygılarımla…

GÜMRÜK MÜŞAVİRLİK ŞİRKETLERİ VE GÜMRÜK MÜŞAVİRLERİNİN DURUMLARI:

GÜMRÜK MÜŞAVİRLİK ŞİRKETLERİ VE GÜMRÜK MÜŞAVİRLERİNİN DURUMLARI:
ZEKERİYA TÜMER
6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’na göre Limit ed ve Anonim Şirketleri bir kişi ile kurulabiliyor.
4458 sayılı ve eski 1615 sayılı Gümrük Kanununun amir hükümlerine göre gümrüklerde iş takiplerini ya Gümrük Müşavirliği Şirketleri, ya da temsil name ile takibi yapılıp sonuçlandırılmaktadır.
Gerek 4926 sayılı Kaçakçılık Kanunu, gerekse Kabahatler Kanunu ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümleri, genelgeler, tasarruflu yazılar ile Gümrüklerde işlerin takibi esnasında Gümrük Müşavirleri tarafından imzalanan beyannamelerden doğacak ihtilaflarda Gümrük Müşavirlerine büyük sorumluluklar ve cezalar yüklenmiştir.
Hâlbuki uygulamalarda birçok aksaklıklar söz konusudur. Gümrük Müşavirlerinin bilgisi olmadan yapılan şirket yönetimi ve beyanname takiplerinden de Gümrük Müşavirleri sorumlu ve mesul tutulmaktadır. Bu konuların neler olduğuna bakalım.
1-                  4458 sayılı Gümrük Kanununa ve 1615 sayılı eski Gümrük Kanununa göre 657 sayılı Devlet memuru olarak teşkilatta çalışmış olan ve belli görevlerde bulunup emekli olanlar Gümrük Müşaviri olabilmektedir. Birde dışarıdan tecrübe kazanmış ve Bakanlığın açtığı imtihana girerek kazananlara Gümrük Müşavirliği belgesi verilmektedir.
2-                  Yeni Türk Ticaret Kanununda Gümrük Müşavirlik Şirketleri Gümrük Müşaviri belgesine haiz kişilerce kurulur diye bir hüküm yoktur. Ancak, Bakanlığımızın istediği doğrultuda, Gümrük Beyannamelerini imzalama yetkisi Gümrük Müşavirlerine verildiğinden, Gümrük Müşavirlik Şirketi Kurulma yetkisi de Gümrük Müşavirliği belgesine sahip olan kişiye verilmiştir.
3-                  Gümrük Müşavirlik Şirketleri de bir Gümrük Müşaviri ile kurulabilmektedir.
4-                  İşte sorun burada başlamaktadır. Emekli olan Gümrük Müşavirinin Şirket kurabilme gücü yoktur. Ayrıca işlerini gümrüklerde takip edip sonuçlandıracağı İthalat ve İhracat yapan müşterileri de yoktur.
5-                  Piyasada yıllarca gümrük şirketlerinde eleman olarak çalışıp, tecrübe, para ve müşteri kazanan kişiler, karne sahibi Gümrük Müşavirine maaş teklif ederek, yasa gereği Gümrük Müşavirlik şirketini kurdurmakta, kendisini de dışarıdan Müdür olarak atatarak şirketi her yönüyle idare etmektedir. İşte asıl problem burada başlamakta ve Gümrük Müşaviri sermaye sahibi olanın hizmetine girmektedir. Tüm yasal sorumluluk Gümrük Müşavirindedir.
6-                  Şöyle ki: Şirketin % 100 sahibi Gümrük Müşaviridir. Ticaret Kanununa göre 1.ci derecede Müdür, Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Başkanı Gümrük Müşaviridir. Gümrük Beyannamesini imzalayan ve şifresi kullanılan da Gümrük Müşaviridir.
7-                  Sistem öyle kurulmuştur. Yıllardır aynıdır. Çoğunlukla piyasadan yetişmiş olmayan Gümrük Müşavirleri sermaye sahiplerinin emri altında çalışan kişi olmuştur. Yapılan hataların ve şirketlerin zararlarını ise Gümrük Müşavirleri çekmektedir. Zarara uğrayan, hapse giren Gümrük Müşavirleridir.
8-                  Şirketleri Yöneten Müdürler, şirketin asıl sahibidirler. Gümrük Müşavirlerine para verdiklerinden onları istedikleri gibi kullanma amacını taşımaktadırlar. Hak ve hukukunu koruma altına alanlar çok azdır.
9-                  Şirketin yasal sahibi ve beyanname imzalayarak sorumluluk altında olan Gümrük Müşaviri, şirketin kesilen faturalarını göremez. Yapılan sözleşmeleri göremez. Vekâletler alınırken haberi olmaz. Parası nasıl ödenir, çoğu onu da bilmez.
10-               Müşavire ödenen maaş altındaki para, şirketten maaş olarak çıkar, ancak kayıtlı değildir. Ya avans olarak ödenir, ya da açıktan. Bu para kayıt altına alınmadığından vergi kaçağı söz konusudur. Şirket Müdürü olarak da atanan Gümrük Müşaviri Müdür olduğundan şirketten maaş alabilir. Onda bir sakınca yoktur. Ancak, büyük firmalarda ve Türkiye genelinde şubeleri olan Gümrük Müşavirlik Firmalarındaki Gümrük Müşavirleri % 1 ortaktır şirkete. Müdürlük falan yetkisi yoktur. Beyanname imzalamasından dolayı ona bir maaş ödenir şirketten. Bu maaş nasıl ödenir, nasıl vergilendirilir, işte o yasal değildir. Gümrük Müşaviri ise ben maaşlı elemanım der. Hâlbuki Gümrük Müşaviri o şirketin % 1 de olsa ortağıdır. Ortak şirketten kar payı alır, aldığı avansı ise belli bir zaman içerisinde kapatmak zorundadır.
11-               Şirket Müdürü olan ve şirketin asıl gelirini alan kişilerde de çok yanlışlıklar vardır. Kendilerine maaş bağlatmazlar. Aslında  Müdür olarak maaş almak zorundadırlar. Parayı şirkete masraf faturaları vererek, onun karşılığında para alırlar. Gelirler kayıt altındadır. Ancak bazı giderler kayıtlı gider olmadığından nakliye faturaları ile o açıklar kapatılır. Faturaların yasal olup olmadığı Maliye Müfettişlerince incelenmelidir. Giderler, yasal olmalı ve gelir vergileri ödenmelidir.
12-               Gümrük Beyannamesini imzalayarak ve şirketi kurarak büyük sorumluluk altına giren Gümrük Müşavirleri, biraz şirketi denetlemeye ve konulara müdahale etmeye kalktığında, şirketin sermaye sahibi olup, yasal sahibi olmayan Müdürü, hemen Gümrük Müşavirine biz sizinle çalışmak istemiyoruz, lütfen hisseni devret ve ayrıl derler. Direnen Müşavire para ödememeye başlarlar. Biraz daha direnen Müşavire, bak şirketi borçlandırırım, içini boşaltırım, şirketi sana bırakır giderim diye tehdit ederler. Müşavir çaresiz hisseleri devretmek ve o şirketten ayrılmak zorunda kalır.
13-               En önemli hususlardan biri de, özet beyan aşamasıdır. Nakliyeciler tarafından işi bilmeyen, kişilerce doldurulup verilen beyanlarda hatalar yapılabilir. Nakliyeciler mallar da bazı malları alarak, yerine başka mallar koyabilmekteler. Kiloda, kap adedinde yanlışlıklar yapabilir. Özet beyana göre tanzim edilen beyanname, muayeneye gittiğinde yapılan hatalar meydana çıktığında müşavir gene sorumlu olmaktadır. Gerçekte müşavirin hiçbir suçu yoktur. Yapılan hataları bilmesi mümkün değildir. İhracat eşyasında da, yükleyici hata yapsa gene gümrük müşaviri suçlu olur. Müşavirleri bu sorumluluktan kurtarmak ve kim hangi işi yapıyorsa onu sorumlu tutmak gerek.
Bu konulara nasıl engel olunabilir?
14-                Müşavirlerin sorumluluklarının azaltılması gerekmektedir.
15-               Şirket Müdürlerinin kesinlikle dışarıdan atanmaması, Müşavirlik şirket Müdürlerinin de ya Gümrük Müşavir Yardımcısı, ya da Gümrük Müşaviri olması hususunda gereken çalışma yapılmalıdır.
16-               Gümrük Şirketlerinde eleman olarak çalışan kişilerin ya Gümrük Müşavir Yardımcısı, ya da en az beş yıllık tecrübesi olan ve Başmüdürlük ve Gümrük Müdürlüklerinden gümrükte çalışabilir belgesi alanlardan olması için gereken düzenlemenin yapılmasında yarar vardır.
17-               Gümrük Yüksek Okulu var. Bu okul mezunlarının Bölge Müdürlüklerinden veya Gümrük Derneklerinden alacakları gümrük müşavirlik şirketlerinde çalışabilirlik belgesi ile müşavirlik şirketlerinde çalışması iyi olur.
18-               Gümrük Müşavirlik Şirketlerinde çalışan personelin, hangi şirkette çalıştığını belgeleyen yaka kartı takmaları sağlanmalı. Çalışan personelin sigorta belgeleri ve çalıştıkları firmanın kaşeli, imzalı yazısı ile hangi gümrüklere gidiyor ise bu kişilerle ilgili belgelerin o gümrük müdürlüğüne verilmesinde çok yarar vardır. Hata yapmaları azalır. Çünkü Gümrük Beyannamelerini gümrükte takip edenler elemanlardır. Muayene memuru dâhil, gümrükteki memurlarla onlar muhatap olur. Eşyanın tüm işlemlerini şirket elemanı takip eder. Hatayı ekseriya yapan onlardır. Ancak, beyannamede imza müşavire ait olduğundan müşavir suçlu olur. Bu işi takip edeninde suçlu olarak cezalandırılması için gereken düzenleme yapılmalıdır.
19-               Gümrükler, şirketin yetkili elemanı olmayanlarla muhatap olmamalı ve iş takibi yaptırmamalıdır.
20-               Gümrük Müşavirlik Şirketleri, hangi firmanın işini gümrüklerde takip edecek ise, mutlaka iş takip sözleşmesi yapmalıdır. Bu sözleşmeyi Gümrük Müşaviri imzalamalıdır. Çünkü aynı zamanda Gümrük Müşaviri şirketin yasal sahibi, Müdürü ve Müşaviridir. Gümrük Müşavirlik Şirketi ile sözleşme yapıldıktan sonra iş takibi yapılabilmesi için vekâlet çıkarılmalıdır. Vekâlet maalesef tek taraflı çıkarılıyor ve çoğu vekâletlerden Gümrük Müşavirinin haberi bile olmuyor. Bu yanlıştır. Ayrıca vekâlet Gümrük Müşavirliği şirketi adına Gümrük Müşavirine çıkarılmalıdır. Aynı vekâlette yetkisi olmayan birçok kişinin adı olmamalıdır. Çıkarılan vekâlette şirketin vekâlet verme hakkı yazılmalı ve şirketin sahibi ve Gümrük Müşaviri gümrüklerde çalışacak elemanına kendisi vekâlet vermelidir. Bu vekâlet gümrük müdürlüklerine, elemanın sigorta belgesi ile birlikte dosya halinde verilmelidir. Bu personelin, ikamet ilmühaberi, doğruluk kağıdı da şirket adına açılacak gümrük dosyasında saklanmalıdır.
21-               Bazı kişilerin birkaç müşterisi oluyor. Bunlar, bir gümrük müşavirlik şirketine gidiyorlar ve benim müşterim var, işleri de ben takip edeceğim, kestiğimiz faturanın yarısı şirketin yarısı benim olsun, derler ve işi az olan şirketlerin bünyesine ya girerler ya da Gümrük Müşavirinin imzaladığı beyanname kullanılır. Şirketi belgesiz Müdür idare ettiğinden, kendi menfaati için Müşavire haber bile vermez. Hiçbir sorumluluğu ve mesuliyeti olmayan bu kişilerin yaptıkları hatalardan Gümrük Müşaviri sorumlu tutulur. Kimse bilemez ki, müşavirin haberi bile yoktur. Bazen müşavirin imzasını da taklit ederler ve e imzayla tescil edilen beyannameyi imzalarlar.
22-               Kısaca, Gümrük Müşaviri firmanın % 100 sahibi gözükmesine rağmen, maaşlı eleman olarak görülür, şirketi müdürler yönetir. Gümrük Müşaviri ne iç ne de dış konulardan bihaberdir. Zorlarsa da, hissesi bir başka müşavire zorla da olsa devrettirilir ve şirketle ilişiği kestirilir. Şirketin vergi borcu, cezası falan sonra da olsa Gümrük Müşavirini arar bulur. Yasal Sorumluluk Gümrük Müşavirinde, para kazanan ise sermaye koyan kişidedir.
23-               Gümrük Müşaviri olmayan kişilere şirket kurdurulup, maaşlı olarak gümrük müşavirlerini bünyelerine alabilirler diye düşünsek, burada da şu sakınca vardır. Tamamen sahtekâr ve kaçakçılığa meyilli kişiler şirket kurabilirler ve maaş vererek bünyelerine aldıkları Gümrük Müşavirlerini çok daha rahat kullanabilirler. Sana para veriyorum, her şeyi imzalayacaksın derler. Bu da sakıncalı olur.
24-               En garantilisi, Gümrükte İthalat ve İhracat esnasında hazırlanacak fatura, ordino dahil tüm evrakları ilk hazırlayanların da sorumlu olması, işi takip edenlerin sorumlu olması, olarak gümrük müşavirinin müteselsil sorumluluğunu azaltmak gerek.

25-               Gümrük Müşavirlerinin onur ve şerefini yükseltmek için, hiçbir belge sahibi olmayanların, şirket müdürü olarak atanmaması, yetki verilmemesi. Bu kişiler mükelleflere iş almaya gittiklerinde “ben şirketin sahibiyim, gümrük müşaviriyim” demektedirler. Mükellefler ise belgen var mı yok mu diye araştırma yapmamaktadır. Firmaların da bu konuda uyarılması iyi olur.

Gümrük Müşaviri ve Gazeteci Zekeriya Tümer’in Dünya Gazetesinde Hasan Akdoğanın Köşesinde çıkan yazısı.

(Gümrük Müşaviri ve Gazeteci Zekeriya Tümer’in Dünya Gazetesinde Hasan Akdoğanın Köşesinde çıkan yazısı. Meslektaşımız Hasan Akdoğan’a teşekkür ederiz.)
HASAN AKDOĞAN 
GÜMRÜK VE DIŞ TİCARET
Gümrük müşavirleri antideprasanist
02 Mart 2013 Cumartesi 05:20
Hasan AKDOĞAN / Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri
hakdogan@ddenetim.com
Çok geniş bir kitleye hitap eden ve bugün seçimlerini yapacak olan gümrük müşavirleri bu mesleklerini elde edebilmek için çok çetin yollardan geçiyorlar. Bu meslek iki yoldan elde edilebiliyor.
*
Birincisi, yönetmelikte belirtilen yükseköğrenim kuruluşlarında mezunolan kişiler 3 yıl mevcut gümrük müşavirlerinin yanında staj görüyor. Bilahare yapılan sınavı kazanınca Gümrük Müşavir Yardımcısı oluyor. Keza, bu görev de de 3 yıl çalıştıktan sonra tekrar sınava tabi tutuluyor ve kazanınca gümrük müşaviri olabiliyor. İkinci yol ise gümrük teşkilatında çalışan ve belli görevlerde bulunanlara (eski 1615 sayılı Gümrük Kanunu'na ve yeni 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun hükümlerine göre) emekli olduklarında doğrudan Gümrük Müşavirlik Belgesi veriliyor.
*
Bu belgeyi alan emekli gümrük müşavirleri ek bir iş yaparak emekli aylığına katkıda bulunacak bir gelire ka-vuşma olanağı buluyorlar. Buna sevinilirken çoğunlukla yaşanan sevinç ve umutlar gerçekleşme bir yana gümrük müşavirinin emekliliği burnundan fitil fitil de gelebiliyor. Hayatı zindana dönebiliyor. Tüm kazancını, itibarını, kaybedebiliyor. Hatta hapishane
kapıları da onlara açılabiliyor.
Gümrük müşavirini koruyan ve kollayan bir sistem yok
Emekli olan gümrük müşavirleri, çalıştıkları dönemlerde bazı gerçekleri görememiş olabilirler. Ancak, bu mesleği ilerde yapacak olan bürokratların bilmeleri gereken önemli konulardan biri de, emekli olup karnesini alan müşavirin kendi şirketini kurarak iş yapması her zaman mümkün olmuyor. Bakanlıktan emekli olduktan sonra Gümrük Müşavirlik Belgesi olanların çoğu kendi şirketlerini kuramazlar. Nedeni ise, ne paraları vardır ve ne de müşterileri. Bir gümrük müşavirlik şirketini kurabilmek için en az 50 bin TL lazımdır.
Kimler şirket kurar?
Hem para sahibi ve hem de belli bir müşteri portföyü olanlar. Emekli olan gümrük müşavirini yakalar ve ona şirketi kurdurabilirler. Sermaye sahibi kişi, iki müşavire belli bir ücret verebilir ve kendisi de müdür olarak şirketi yönetebilir. Şirketin yasal sorumluları gümrük müşavirleridir. Parayı alan ve kazanan sermayedar olan kişidir. Eğer sermaye sahibi kişi gümrük müşaviri ile herhangi bir konuda anlaşamaz ise hemen bir başka müşavir bulur ve onu şirketten çıkarabilir. Gümrük beyannamelerini imzalayan gümrük müşavirinin herhangi bir sebepten dolayı mahkemeye düşmesi
ve bakanlıkça müşavirlik belgesinin elinden alınması halinde gümrük müşaviri kapının önüne konur ve kaderine terk edilebilir. Gümrük müşaviri para kazanayım derken, Allah göstermesin hapsi bile boylayabilir. Beyannamedeki imza onundur.
Şimdi böyle acı bir gerçekle karşı karşıya olan emekli gümrük müşavirlerini nasıl koruyabiliriz?
Bakanlık, gümrük müşavirine en ufak olaylarda olay mahkemeye intikal etti diye mahkeme sonucunu bekle-meden disiplin cezası uygulayabiliyor. Esasen, yargılama neticesi beklenmesi daha gerçekçi bir yol olabilir. Gümrük müşaviri gerçekten bilerek ve isteyerek bir suça iştirak etmiş ise o zaman cezasını çekmesi kaçınıl-mazdır.
Aslında, mükelleflerce iş takip sözleşmesi yapılırken sözleşme üzerine gümrük müşavirinin imzasının alınması istenebilir. Bu sözleşmelerin gümrüğe ibrazı istenebilir. Dışarıdan müdür atanması kaldırılabilir. Şirket müdürlerinin karneli kişilerin olması istenebilir. Gümrük müşavirliği mesleğine saygınlık kazandırmak için der-nekler ortaklaşa çalışabilir. Risk kriteri gözden geçirilebilir. Özellikle, 65 yaşın üstündeki müşavirlerin imzaladıkları beyannamelerin kırmızı hatta düşmesi sıkça olabiliyor. Bu durumda bu kişilerin çalıştırılmaları/çalışmalarının olanakları daraltılmış oluyor. Bu insanları yaşlı, işe yaramaz kategorisine koymak haksızlık. Siyasette böyle bir yaş uygulaması söz konusu değildir.
80 yaşında başbakan olarak devleti yönetmek mümkünken gümrük müşaviri 65 yaşını geçti diye ona engeller koymak haksızlık. Gümrük müşavirlerinin sorunlarından bir bölümünü Zekeriya Tümer dillendirmiş oldu. Esasında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nca da istenmesine rağmen "Oda / Birlik olmalarına engeller çıkartılması, bilmeleri gerekmeyen konularda kendilerine orantısız sorumluluklar yüklenmiş olması, Asgari Ücret Tarifesi'nin belirlenmesinde bir etkilerinin bulunmaması, personel istihdamında sorunlar yaşanması, vergi yükünün ağır olması, gümrük idareleri ile işlerini yaptıkları şirketler arasında sıkışmış durumda olmaları" gibi bir çırpıda akla gelebilecek sorunlar ve durumlar nedeniyle bu meslek mensuplarının Türkiye'de en çok antideprasan ilaç kullanan grubu oluşturmaları boşuna değildir…