ELLER
GİDER MERSİNE, BİZ GİDERİZ TERSİNE…
Kolu
kanadı yolunmakta olan “kocca” bir devekuşu gibiyiz…
Kuş küresel çetenin leş karalarınca gagalanıp duruyor…
Bir yanda eski ortak FETÖ darbe organize ediyor…
Öte yanda PKK, İŞİD… Canlı bombalar ortalıkta fink atmakta… Şehirler harabe…
Bu süreçte, binlerce şehit, gazi, ölü, yaralı ve de milyarlarca liralık hasar…
Turizm’deki çöküş, Doğu ve Güneydoğuda ihracat yollarının tıkanması ile yıllık kayıp 20 milyar doları çoktaaan aşmış durumda…
Bir yanda eski ortak FETÖ darbe organize ediyor…
Öte yanda PKK, İŞİD… Canlı bombalar ortalıkta fink atmakta… Şehirler harabe…
Bu süreçte, binlerce şehit, gazi, ölü, yaralı ve de milyarlarca liralık hasar…
Turizm’deki çöküş, Doğu ve Güneydoğuda ihracat yollarının tıkanması ile yıllık kayıp 20 milyar doları çoktaaan aşmış durumda…
Bu süreci
fırsat bilen kriz vurgunu yemiş küçücük Yunanistan bile arkasına AB’ni alarak
yaklaşık 5 yıldır Ege adalarına postu sermekte…
16 ada:Hurşit, Koyun adası, Eşek adası, Bulamaç (Farmakos), Fornoz, Nergizcik, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık, Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi…
16 ada:Hurşit, Koyun adası, Eşek adası, Bulamaç (Farmakos), Fornoz, Nergizcik, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık, Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi…
Neden mi?
Kimse, işgali önemli bir maliyeti olan bu adaları münasip bir yerine sokacak
değil tabii…
Wall Street Journal,, Yunanistan'ın Ege'deki 100 milyar dolarlık rezervlerin peşine düştüğünü yazdı.
Hani şu Rahmetli Ecevit’in Ege Barış denizi olsun, nimetlerinden birlikte yararlanalım dediği…
Siz de vakti zamanında D.Akdeniz’in en büyük gücü haline gelmiş Bahriyenizi çökertin daha…
Tıpkı Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de olduğu gibi…
Wall Street Journal,, Yunanistan'ın Ege'deki 100 milyar dolarlık rezervlerin peşine düştüğünü yazdı.
Hani şu Rahmetli Ecevit’in Ege Barış denizi olsun, nimetlerinden birlikte yararlanalım dediği…
Siz de vakti zamanında D.Akdeniz’in en büyük gücü haline gelmiş Bahriyenizi çökertin daha…
Tıpkı Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de olduğu gibi…
Yunanistan
Ege'nin dibindeki zengin doğal hidrokarbon enerji kaynaklarının peşinde '12 mil ' sorununu yeniden gündeme
taşıyor. Yunanlılar 12 deniz mili hakkına sahip olursa Ege’nin neredeyse
tamamını parsellemiş olacak…Artık Akdeniz’e çıkış labirent misali…
Wall
Street Journal'da yer alan habere göre, Ege'de sular bu kez enerji yüzünden
ısınıyor. 'Yunan denizciler Türkiye'yi oyunbozanlık ile suçluyor' başlıklı
haberdeki ifadelere göre: 300 milyar euroluk borç yükünü sırtlamış olan
Yunanistan için rafa kaldırılmış sanılan '12 mil ' sorunu giderk hayati
önem kazanmakta…
Doğalgaz ve petrolü Rusya'dan alan Yunanistan enerji bağımlılığını Ege Denizi'nde bulmayı umdukları hidro karbon kaynakları ile gidermek istiyor.
Doğalgaz ve petrolü Rusya'dan alan Yunanistan enerji bağımlılığını Ege Denizi'nde bulmayı umdukları hidro karbon kaynakları ile gidermek istiyor.
Yunanistan’ın
enerji rüyasının en büyük engeli Türkiye...
Yunanistanın
iddiası ekonomik kıta sahanlığı 12 deniz mili, Türkiye'nin kabulü ise 6 deniz
mili.
Kıbrıs Rum
Kesimi 2011 yılının Ekim ayında adanın çevresinde Afrodit olarak bilinen 12.
parselde doğalgaz çalışmalarına başlamıştı. Amerikan Noble enerji ile ortak
yürütülen çalışmalar sonrasında doğalgaza ulaşıldı. KKTC ise gazın ortak ada
değeri olduğunu ve kendileriyle paylaşılması gerektiğini söylüyor.
Yunanistan'ın kıta sahanlığı tanımı 1994 yılında yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler III. Deniz Hukuku Anlaşması'nın 3. maddesine dayanıyor. Orada 6 deniz mili olan kıta sahanlığının 12 deniz miline çıkarılabileceği hükmü bulunuyor. Komşu da buna güvenerek Ege Denizi'nin dibinde hidrokarbon kaynakları aramak istiyor. Fakat Türkiye, kıta sahanlığının anlaşma öncesinde olduğu gibi 6 deniz mili olması gerektiğini söylüyor. Hatta 2010 yılına kadar Türkiye bu durumun ihlalini 'savaş nedeni' olarak bile görüyordu. Bu konuda nisbeten sağduyu sahibi ABD Senatosu. Senato herhalde yeni bir maraza çıkmasın diye sözkonusu anlaşmayı onaylamıyor.
Yunanistan'ın kıta sahanlığı tanımı 1994 yılında yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler III. Deniz Hukuku Anlaşması'nın 3. maddesine dayanıyor. Orada 6 deniz mili olan kıta sahanlığının 12 deniz miline çıkarılabileceği hükmü bulunuyor. Komşu da buna güvenerek Ege Denizi'nin dibinde hidrokarbon kaynakları aramak istiyor. Fakat Türkiye, kıta sahanlığının anlaşma öncesinde olduğu gibi 6 deniz mili olması gerektiğini söylüyor. Hatta 2010 yılına kadar Türkiye bu durumun ihlalini 'savaş nedeni' olarak bile görüyordu. Bu konuda nisbeten sağduyu sahibi ABD Senatosu. Senato herhalde yeni bir maraza çıkmasın diye sözkonusu anlaşmayı onaylamıyor.
Durum bu
durumken…Siz tutturmuşsunuz El Bap’a ineceğiz diye…Af edersiniz ama ne
yapacaksınız El Bap’ta ya da Rakka’da; El Bap ya da Rakka size Ortadoğu
bataklığına iyice saplanmaktan, ayıların kapıştığı bir yatağa girmekten başka …
Deve kuşu misali poponuz faraş gibi. Siz kafanızı gömmüşsünüz El Bap’a ya da Rakka’ya…
Eller gider Mersine, biz gideriz tersine…
Huuuu…
Deve kuşu misali poponuz faraş gibi. Siz kafanızı gömmüşsünüz El Bap’a ya da Rakka’ya…
Eller gider Mersine, biz gideriz tersine…
Huuuu…
Oralarda,
yukarılarda cambaza bakmaktan bıkan yok mu…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder