TÜRKİYE’DE EKONOMİK BÜYÜME,
1. Büyüme ve Gayrısafi
Yurtiçi Hasıla (GSYH)
Bir ülkede milli gelirin dağılımını belirleyen önemli faktörlerden
birisi ve belki de en önemlisi o ülkenin toplam Gayrısafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyüklüğüdür. Çünkü, toplumun
bölüşeceği toplam ülke içi hasıla ne kadar büyük olursa, onun bireyler arasında
bölüşümü kolaylaşır ve diğer koşulların da sağlanması ile gelir dağılımında
adalet ve eşitlik daha büyük oranda gerçekleştirilebilir. O bakımdan, bir
ülkede bütün iyi niyetli çabalara rağmen gelir dağılımında ve özellikle açlık ve yoksulluk sınırlarının aşılmasında
karşılaşılan güçlüklerin temelinde öncelikle o ülkenin gelişmişlik ve refah
düzeyi gelir.
Türkiye’de 1923-2013 yıllarını kapsayan 90 yıllık Cumhuriyet
ekonomisinde gerçekleşen GSYH, Ekonomik
Büyüme, Nüfus, Fert Başına Gelir, Enflasyon ve Döviz Kurları gibi ekonomik
göstergelerin izlediği seyir yıllar
veya dönemler itibariyle aşağıdaki Tablolar’da gösterilmektedir (Tablo: 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7).
Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar geçirilen siyasal dönemlere, bu
dönemlerde sorumluluk alan hükümetlere ve dönemsel büyüme oranlarına da Tablo 8 ve Tablo 9’da yer verilmiştir.
Tablo
8’de Cumhuriyet dönemine kısaca ve topluca baktığımızda, en yüksek
dönemsel büyümenin aritmetik olarak % 7,9 oranı ile (bileşik ya da
birikimli olarak ise % 12,6 oranı ile) 1923-1938 yıllarını kapsayan Atatürk
döneminde sağlandığını görüyoruz.
Bu yılların aynı zamanda 1929 Dünya
Büyük Krizinin yaşandığı, Osmanlı Devletinden gelen borçların ödenmeye devam
edildiği, Tekalifi Milliye borçlarının da ödendiği, yabancı şirketlerin millileştirildiği, üretken
nüfusun önemli bir bölümünün cephelerde yitirildiği, bütün bu olumsuzluklara
karşın demiryolu politikasının başarı ile uygulandığı, 1933’de Sümerbank’ın, 1935’de
Etibank’ın, 1925-1935 aralığında Uşak, Alpullu, Eskişehir ve Turhal şeker
fabrikaları ile başlatılan şeker ve mensucat sanayilerinin kurulduğu ve tüm bunların
dışarıya borçlanmadan ulusal kaynaklara dayanılarak gerçekleştirildiği dikkate
alınırsa, Atatürk ve arkadaşlarının ekonominin yönetiminde de ne ölçüde üstün
başarı gösterdikleri daha iyi anlaşılacaktır ([2]).
![]() |
Dr. Biltekin Özdemir |
20 .Dönem
Samsun Milletvekili ve Plan-Bütçe Komisyonu E. Başkanı, Maliye ve
Gümrük Bakanlığı E. Müsteşarı
([2]) Tekâlif-i Milliye Emirleri, Kurtuluş
Savaşı'nın dönüm noktalarından olan Sakarya Meydan Muharebesi öncesi ordunun
ihtiyacını karşılamak ve Sakarya Savaşı'na hazırlanmak için Başkomutan Mustafa
Kemal Paşa'nın kanunla kendisine verilen yasama yetkisini kullanarak
yayınladığı "Ulusal Yükümlülük Emirleridir". 7 Ağustos 1921'de
yayınlanmış olup toplamı on maddedir.
Muharebesi öncesi ordunun
ihtiyacını karşılamak ve Sakarya Savaşı'na hazırlanmak için Başkomutan Mustafa
Kemal Paşa'nın kanunla kendisine verilen yasama yetkisini kullanarak 7 Ağustos
1921'de yayınladığı "Ulusal Yükümlülük Emirleri" olup, şu on maddeden
oluşmaktadır.
1. Her
kazada bir Tekâlif-i Milliye Komisyonu kurulacak.
2. Tüccar
ve ahali elindeki çamaşırlık bez, erkek elbisesi yapmaya elverişli her çeşit
kumaş ile kösele, astar, meşin, sahtiyan, çarıklık deri, mıh ve hayvan
malzemesinin % 40’ına, bedeli sonradan ödenmek üzere el konacak.
3. Her ev
bir kat çamaşır, bir çift çorap ve çarık hazırlayarak askerlerin kullanması
için Tekâlif-i Milliye Komisyonlarına teslim edecek.
4. İnsan
ve hayvan yiyeceklerinin % 40'ına bedeli sonradan ödenmek üzere el konacak.
5. Her
türlü nakil vasıtaları, ayda bir kez 100 kilometre olarak orduya taşıma hizmeti
verecek.
6.
Ordunun yiyeceğine ve giyeceğine yarayan bütün terk edilmiş mal ve malzemelere
el konacak.
7.
Muharebeye ilişkin her türlü silah ve mühimmat, üç gün içinde Tekâlif-i Milliye
Komisyonlarına teslim edilecek.
8.
Akaryakıt, kamyon lastiği ve haberleşme malzemesinin % 40'ına bedeli sonradan
ödenmek üzere el konacak.
9. Silah
ve malzeme yapan zanaatkârlar tespit edilerek ordu hizmetine alınacak.
10.Her
türlü araba ve hayvanın % 20'sine bedeli sonradan ödenmek üzere el konacak.
Tekalif-i Milliye Komisyonları, savaş ekonomisine giren ve Tekalif-i
Milliye Emirlerinde belirtilen malları toplayarak kendisine bildirilen cepheye
gönderecek, ayrıca bu emirlerin hizmet yükümlülüğüne ilişkin hükümlerini
uygulayacaktır. Komisyon üyelerinden görevinde ihmal gösterenler, vatana ihanet
suçu işlemiş sayılacak ve ona göre cezalandırılacaktır.
www.tarihgazetesi.net
TÜRKİYE’DE EKONOMİK BÜYÜME,
MİLLİ GELİRİN OLUŞUMU VE BÖLÜŞÜMÜ
BÜTÜN KİTAPÇILARDA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder