02 Eylül 2014 Salı
Ekonomi kanallarındaki yorumcuları görünce hayran olmamak
elde değil. Yorumlarındaki o mütevazi kendini beğenmişlik, çıraklık
seviyesindeki uzmanlık, İngilizce desenli Türkçe monolog ve tumturaklı
fikirleri ile hepimizin takdirini kazanmış kişilerdir ekonomi yorumcuları.
Sıradan yatırımcı ne dediklerini pek anlamasa da yine de farklı bir dünyadan
izlenimi veren bu insanlara eleştiri yöneltmeyi düşünmez. O nedenle biz de
eleştirmeyeceğiz!
Öte yandan başka bir gerçek var. Bu ışıklı dünyada olmak isteyen birçok finansçı var. Neredeyse tüm finans dünyası televizyona çıkıp kendini gösterme tasasında. O zaman biz de onlara yardımcı olalım ve televizyonda ekonomi yorumu yapmanın el kitabını verelim. Eğer siz de ekonomi kanallarında boy gösteren piyasa profesyonellerinden olmak istiyorsanız birkaç dakikanızı ayırmanız yeterli olacaktır.
10 adımda ekonomi yorumcusu nasıl olunur?
Adım 1
Öncelikle yüzünüzde hep bir gülümseme olacak. O gün kriz varmış, zavallıların eline tutuşturulan adı duyulmadık Türk şirketlerinin hisse senedi şeklindeki kese kağıtları değer kaybetmiş, Soma'da yüzlerce kişinin üzerine şalter kapatılmış pek önemli değil. Eğer güzel gülümsüyorsanız, hem popülariteniz artar, hem de gelecek programa çağrılma olasılığınız yükselir. Ayrıca insanlar sizin gülümseyen yüzünüzü gördükçe bu acı gerçekleri de umursamazlar.
Adım 2
Size sorulan soru ne olursa olsun yakın zamanda öğrendiğiniz bir vecizle konuyu açın. Bir kitaptan, romandan ya da popüler birinden alınmış bir söz olabilir. Mark Twain, Buffett ya da Sefiller'den alıntı yapabilirsiniz ama Ömer Seyfettin ya da Yaban romanından alıntı hoş kaçmaz. Sizi "zavallı" gösterir. Bu sözün birazdan söyleyeceklerinizle de ilgisi olması gerekmiyor. Mesela şöyle bir cümle daha söze başlamadan size entellektüel bir hava verecektir: "Anna Karenina romanının ilk cümlesi şöyledir: Bütün mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır." Romanın tamamını okumuş olmanız önemli değil; kimse size sonunu sormayacaktır, emin olun.
Adım 3
Nasıl olsa konuk sizsiniz ve herkes sizi dinlemek zorunda olduğundan sorulan soruya kısa ve net bir cevap vermek yerine mümkünse soruyu "poposundan" anlayın. Altın fiyatları ne olur sorusuna şöyle bir karşılık verin: "Hisse senetleri piyasasını uzun süredir gözlemliyorum."
Adım 4
Anlattıklarınız insanların işine yarayacakmış gibi değil de uzaylıların, mutantların veya çöl farelerinin işine yarayacakmış gibi anlatın. Vereceğiniz bilgiyi öyle bir verin ki, bir yatırım kararına dönüştürülmesi ortalama insanlar için mümkün olamasın. Alabildiğine soyut ve belirsiz olsun. Şu cümle tam size göre: "O nedenle altın fiyatlarının yukarı yönlü hareketi büyük bir kararsızlık içeriyor."
Adım 5
Cümle aralarına İngilizce sözcükleri mutlaka sıkıştırın. Aksi takdirde sizin Amerika'da öğrenim görmediğinize kanaat getirilir ki, Allah muhafaza... Mesela over the counter, junk bond veya quantitative easing deyin. Ama bunu söylerken de "dan" diye söylemeyin. İşin adabı şudur. Sözcüğün Türkçesini hatırlamakta güçlük çektiğinizi gösteren bir duraksama yapın ve yüzünüzde bu anımsayamama hali için bir kendinize kızma edası oluşsun. Hani ilkokulda "yedi kere dokuz" sorusunu anımsayamazsın da üzülürsün ya, işte aynen öyle. Şu sıralar şu cümle söylenebilir: "Amerika'dan gelecek hmmm... quantitative easing haberleri de bu kararsızlığı arttıracaktır."
Adım 6
Eğilim, konjenktür, trend, ayı piyasası gibi sözcüklerin cümle içinde nasıl kullanılacağını iyi öğrenin. İlkokulda yeni öğrendiğiniz sözcükleri cümle içinde kullanma egzersizlerini boş kaldığınız zamanlarda bu sözcükler için de yapın. Hatta mümkünse sözcükleri yan yana kullanın: "Böyle bir konjenktürde altın fiyatlarının yükseliş trendine girme eğilimi yapısal sebepler içeriyor." Bu tür sözcükleri her cümlenize eklemeyi ihmal etmeyin.
Adım 7
Cümlelerinizde kullandığınız fiilleri de dikkatli seçin. Gelmek, gitmek, yapmak, almak, satmak gibi aşağı sınıftan insanların kullandığı fiiller yerine örtüşmek, kırılmak, ralli yapmak, realize olmak gibi fiilleri kullanın. Böylece eylemler arasındaki nüansları ayırabilecek yeterlilikte olduğunuzu herkes anlar ve avam tabakadan ayrılırsınız. Ama bunu yaparken teknik analiz deyimlerini kullanmayı da ihmal etmeyin. Çünkü hiçbir şey teknik analizin verdiği esrarengizliği veremez. Mesela şöyle deyin: "Piyasalardaki kırılma altının ralli yapmasına neden olur; o nedenle 50 günlük hareketli ortalama 200 günlük hareketli ortalamayı yukarı yönlü kırabilir."
Adım 8
Yol tarif etmenin bir insanın zekasını ele vermesi gibi yön tarif etmek de ekonomi yorumculuğunun kalbini oluşturur. "Yukarı" ya da "aşağı" değil de "yukarı yönlü" ya da "aşağı yönlü" demeniz gerekir. Almak ya da satmak değil de alım yönlü ya da satım yönlü demelisiniz. Öte yandan ekonominin dili pek de masum bir dil değildir. Toparlanma, kasılma, gevşeme, büyüme, küçülme gibi evrim biyolojisinin "libido"lu kavramları her zaman kendini hissettirir. Bu sözcükleri büyük bir hınzırlıkla ve gizli şehvetle söylemeniz beklenir. Basit bir cümle içinde kullanalım: "Faizlerde gevşeme yukarı yönlü bir toparlanma getireceğinden alım yönlü karar verilmesi mantıklı olacaktır."
Adım 9
Cümlelerinizin sonunda "Hamdolsun", "evelallah", "kısmet" gibi yerleşik dilimize hakim inançsal deyimler yerine bunların bilimsel karşılığı olan "ihtimal" sözcüğünü kullanın. Düşük olasılık, yüksek olasılık, sınırlı miktarda, beklentilerin üzerinde gibi deyimler en yaygın olanlarıdır. Şöyle bir cümle olabilir: "Altın fiyatlarında beklentilerin üzerinde bir artış yüksek ihtimalle sınırlı bir satım getirecektir."
Adım 10
Sözlerinizi bitirirken eski halk şiirlerini hatırlayın. Son dizelerin "Karacaoğlan der ki" diye başladığını hatırlarsınız. İşte sizin de yapmanız gereken budur. Fed Başkanı ya da Roubini son zamanların en ideal Karacaoğlan'larıdır. Benim düşündüklerim de Fed Başkanınınki gibi değil de Fed Başkanının düşüncelerinin sizin gibi olduğunu söyleyin. Böylece kendinizi Fed Başkanından daha iyi bir ekonomist olarak göstermiş olursunuz. Şöyle ki: "Fed'in politikaları da benim bu konudaki düşüncelerimi fazlasıyla destekliyor." Nasıl, sihirbaz Houdini'i bile kıskandıracak bir hokus pokus değil mi; Fed başkanı sizin gibi düşünüyor...
*
İşte hepsi bu. Şimdi her adımda verdiğimiz örnek cümleleri uç uca ekleyelim ve okuyalım. "Anna Karenina romanının ilk cümlesi şöyledir: Bütün mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır. Hisse senetleri piyasasını uzun süredir gözlemliyorum. O nedenle altın fiyatlarının yukarı yönlü hareketi büyük bir kararsızlık içeriyor. Amerika'dan gelecek hmmm... quantitative easing haberleri de bu kararsızlığı arttıracaktır. Böyle bir konjenktürde altın fiyatlarının yükseliş trendine girme eğilimi yapısal sebepler içeriyor. Piyasalardaki kırılma altının ralli yapmasına neden olur; o nedenle 50 günlük hareketli ortalama 200 günlük hareketli ortalamayı yukarı yönlü kırabilir. Faizlerde gevşeme yukarı yönlü bir toparlanma getireceğinden alım yönlü karar verilmesi mantıklı olacaktır. Altın fiyatlarında beklentilerin üzerinde bir artış yüksek ihtimalle sınırlı bir satım getirecektir. Fed'in politikaları da benim bu konudaki düşüncelerimi fazlasıyla destekliyor."
Ne dersiniz, 10 adımda ekonomi yorumculuğu fazla zor olmasa gerek. Birkaç egzersizden sonra cebindeki 100 doları için ideal satış kurunu öğrenmek adına ekonomi kanalı izleyen sokaktaki masum insan bile yapabilir, değil mi?
Öte yandan başka bir gerçek var. Bu ışıklı dünyada olmak isteyen birçok finansçı var. Neredeyse tüm finans dünyası televizyona çıkıp kendini gösterme tasasında. O zaman biz de onlara yardımcı olalım ve televizyonda ekonomi yorumu yapmanın el kitabını verelim. Eğer siz de ekonomi kanallarında boy gösteren piyasa profesyonellerinden olmak istiyorsanız birkaç dakikanızı ayırmanız yeterli olacaktır.
10 adımda ekonomi yorumcusu nasıl olunur?
Adım 1
Öncelikle yüzünüzde hep bir gülümseme olacak. O gün kriz varmış, zavallıların eline tutuşturulan adı duyulmadık Türk şirketlerinin hisse senedi şeklindeki kese kağıtları değer kaybetmiş, Soma'da yüzlerce kişinin üzerine şalter kapatılmış pek önemli değil. Eğer güzel gülümsüyorsanız, hem popülariteniz artar, hem de gelecek programa çağrılma olasılığınız yükselir. Ayrıca insanlar sizin gülümseyen yüzünüzü gördükçe bu acı gerçekleri de umursamazlar.
Adım 2
Size sorulan soru ne olursa olsun yakın zamanda öğrendiğiniz bir vecizle konuyu açın. Bir kitaptan, romandan ya da popüler birinden alınmış bir söz olabilir. Mark Twain, Buffett ya da Sefiller'den alıntı yapabilirsiniz ama Ömer Seyfettin ya da Yaban romanından alıntı hoş kaçmaz. Sizi "zavallı" gösterir. Bu sözün birazdan söyleyeceklerinizle de ilgisi olması gerekmiyor. Mesela şöyle bir cümle daha söze başlamadan size entellektüel bir hava verecektir: "Anna Karenina romanının ilk cümlesi şöyledir: Bütün mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır." Romanın tamamını okumuş olmanız önemli değil; kimse size sonunu sormayacaktır, emin olun.
Adım 3
Nasıl olsa konuk sizsiniz ve herkes sizi dinlemek zorunda olduğundan sorulan soruya kısa ve net bir cevap vermek yerine mümkünse soruyu "poposundan" anlayın. Altın fiyatları ne olur sorusuna şöyle bir karşılık verin: "Hisse senetleri piyasasını uzun süredir gözlemliyorum."
Adım 4
Anlattıklarınız insanların işine yarayacakmış gibi değil de uzaylıların, mutantların veya çöl farelerinin işine yarayacakmış gibi anlatın. Vereceğiniz bilgiyi öyle bir verin ki, bir yatırım kararına dönüştürülmesi ortalama insanlar için mümkün olamasın. Alabildiğine soyut ve belirsiz olsun. Şu cümle tam size göre: "O nedenle altın fiyatlarının yukarı yönlü hareketi büyük bir kararsızlık içeriyor."
Adım 5
Cümle aralarına İngilizce sözcükleri mutlaka sıkıştırın. Aksi takdirde sizin Amerika'da öğrenim görmediğinize kanaat getirilir ki, Allah muhafaza... Mesela over the counter, junk bond veya quantitative easing deyin. Ama bunu söylerken de "dan" diye söylemeyin. İşin adabı şudur. Sözcüğün Türkçesini hatırlamakta güçlük çektiğinizi gösteren bir duraksama yapın ve yüzünüzde bu anımsayamama hali için bir kendinize kızma edası oluşsun. Hani ilkokulda "yedi kere dokuz" sorusunu anımsayamazsın da üzülürsün ya, işte aynen öyle. Şu sıralar şu cümle söylenebilir: "Amerika'dan gelecek hmmm... quantitative easing haberleri de bu kararsızlığı arttıracaktır."
Adım 6
Eğilim, konjenktür, trend, ayı piyasası gibi sözcüklerin cümle içinde nasıl kullanılacağını iyi öğrenin. İlkokulda yeni öğrendiğiniz sözcükleri cümle içinde kullanma egzersizlerini boş kaldığınız zamanlarda bu sözcükler için de yapın. Hatta mümkünse sözcükleri yan yana kullanın: "Böyle bir konjenktürde altın fiyatlarının yükseliş trendine girme eğilimi yapısal sebepler içeriyor." Bu tür sözcükleri her cümlenize eklemeyi ihmal etmeyin.
Adım 7
Cümlelerinizde kullandığınız fiilleri de dikkatli seçin. Gelmek, gitmek, yapmak, almak, satmak gibi aşağı sınıftan insanların kullandığı fiiller yerine örtüşmek, kırılmak, ralli yapmak, realize olmak gibi fiilleri kullanın. Böylece eylemler arasındaki nüansları ayırabilecek yeterlilikte olduğunuzu herkes anlar ve avam tabakadan ayrılırsınız. Ama bunu yaparken teknik analiz deyimlerini kullanmayı da ihmal etmeyin. Çünkü hiçbir şey teknik analizin verdiği esrarengizliği veremez. Mesela şöyle deyin: "Piyasalardaki kırılma altının ralli yapmasına neden olur; o nedenle 50 günlük hareketli ortalama 200 günlük hareketli ortalamayı yukarı yönlü kırabilir."
Adım 8
Yol tarif etmenin bir insanın zekasını ele vermesi gibi yön tarif etmek de ekonomi yorumculuğunun kalbini oluşturur. "Yukarı" ya da "aşağı" değil de "yukarı yönlü" ya da "aşağı yönlü" demeniz gerekir. Almak ya da satmak değil de alım yönlü ya da satım yönlü demelisiniz. Öte yandan ekonominin dili pek de masum bir dil değildir. Toparlanma, kasılma, gevşeme, büyüme, küçülme gibi evrim biyolojisinin "libido"lu kavramları her zaman kendini hissettirir. Bu sözcükleri büyük bir hınzırlıkla ve gizli şehvetle söylemeniz beklenir. Basit bir cümle içinde kullanalım: "Faizlerde gevşeme yukarı yönlü bir toparlanma getireceğinden alım yönlü karar verilmesi mantıklı olacaktır."
Adım 9
Cümlelerinizin sonunda "Hamdolsun", "evelallah", "kısmet" gibi yerleşik dilimize hakim inançsal deyimler yerine bunların bilimsel karşılığı olan "ihtimal" sözcüğünü kullanın. Düşük olasılık, yüksek olasılık, sınırlı miktarda, beklentilerin üzerinde gibi deyimler en yaygın olanlarıdır. Şöyle bir cümle olabilir: "Altın fiyatlarında beklentilerin üzerinde bir artış yüksek ihtimalle sınırlı bir satım getirecektir."
Adım 10
Sözlerinizi bitirirken eski halk şiirlerini hatırlayın. Son dizelerin "Karacaoğlan der ki" diye başladığını hatırlarsınız. İşte sizin de yapmanız gereken budur. Fed Başkanı ya da Roubini son zamanların en ideal Karacaoğlan'larıdır. Benim düşündüklerim de Fed Başkanınınki gibi değil de Fed Başkanının düşüncelerinin sizin gibi olduğunu söyleyin. Böylece kendinizi Fed Başkanından daha iyi bir ekonomist olarak göstermiş olursunuz. Şöyle ki: "Fed'in politikaları da benim bu konudaki düşüncelerimi fazlasıyla destekliyor." Nasıl, sihirbaz Houdini'i bile kıskandıracak bir hokus pokus değil mi; Fed başkanı sizin gibi düşünüyor...
*
İşte hepsi bu. Şimdi her adımda verdiğimiz örnek cümleleri uç uca ekleyelim ve okuyalım. "Anna Karenina romanının ilk cümlesi şöyledir: Bütün mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır. Hisse senetleri piyasasını uzun süredir gözlemliyorum. O nedenle altın fiyatlarının yukarı yönlü hareketi büyük bir kararsızlık içeriyor. Amerika'dan gelecek hmmm... quantitative easing haberleri de bu kararsızlığı arttıracaktır. Böyle bir konjenktürde altın fiyatlarının yükseliş trendine girme eğilimi yapısal sebepler içeriyor. Piyasalardaki kırılma altının ralli yapmasına neden olur; o nedenle 50 günlük hareketli ortalama 200 günlük hareketli ortalamayı yukarı yönlü kırabilir. Faizlerde gevşeme yukarı yönlü bir toparlanma getireceğinden alım yönlü karar verilmesi mantıklı olacaktır. Altın fiyatlarında beklentilerin üzerinde bir artış yüksek ihtimalle sınırlı bir satım getirecektir. Fed'in politikaları da benim bu konudaki düşüncelerimi fazlasıyla destekliyor."
Ne dersiniz, 10 adımda ekonomi yorumculuğu fazla zor olmasa gerek. Birkaç egzersizden sonra cebindeki 100 doları için ideal satış kurunu öğrenmek adına ekonomi kanalı izleyen sokaktaki masum insan bile yapabilir, değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder